0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
223
Okunma

Eğer hırsızlar yollarda güvende yürüyorsa, bunun iki nedeni vardır: "Ya rejim büyük bir hırsızdır, ya da halk aşırı aptaldır."
Bu söz, aslında toplumun vicdanına atılan bir tokat niteliğindedir. Gündelik hayatınızda fark etmeden önümüzden geçip giden yozlaşmayı, normalleşmiş adaletsizlikleri ve sessiz kabullenmeleri sorgulatmak için çağrı yapar. İşte bu manifestoyu yazmamın sebebi, "neden susuyoruz?" sorusunu özünüze işletmek, "kimden korkuyoruz?" sorusunu da beyninizin tam ortasına kazımaktır. Artık susmayacağız, artık korkmayacağız.
Hadi gerçeğin derinliklerine inelim;
Rejim Büyük Bir Hırsız Mı? Hırsızlığın boyutları sadece cebinizdeki paradan çalınan bir mısır tanesiyle sınırlı değildir. Bazen sizin düzene olan inancınızı, umutlarınızı ve ahlakınızı çalarlar. Rejim dediğiniz mekanizma, halkın vergilerini alıp çoğaltarak geri vermesi gerekirken, eğer bunu çöpe, yolsuzluğa ve yalanlara yatırıyorsa, burada sistematik bir hırsızlıktan söz etmek kaçınılmaz hale gelir.
Etrafınıza bakınız. Rantla beslenen beton yığınları, doğaya yapılan şiddet ve halktan saklanan hakikatler... Bunlar, rejimin ahlaki çöküşünün apaçık kanıtlarıdır. Ama bu noktada asıl önemli olan şudur: "Rejim bunu yapabiliyorsa, siz buna neden izin veriyorsunuz?"
Halk Aşırı Aptal Mı? Aptallık, bir eylemsizlik halidir. Aptallık, başkalarının size ne yapmanız gerektiğini söylemesine sessiz kalmaktır. Birileri sizin umutlarınızı, özgürlüğünüzü ve ahlakınızı parça parça çalıyorken, "Böyle gelmiş böyle gider" demek en kötü mazerettir.
Hayatınızdaki sessiz köleliklerin farkında mısınız? Sizi korkuyla, şüpheyle ya da baskıyla susturan her mekanizma, halkı kör ve sessiz bir kalabalık haline getirir. Aptallığın tanımı, körce itaat etmektir. Ve bu ülkede çoğunluğun sorgulamadığı her şey, hırsızlığı meşrulaştırır.
Peki, Çıkış Yolu Ne? Artık susmayalım. Artık pasif kalmayalım. Toplum, bireylerin bir araya geldiği, haklarını savunduğu bir dayanışma alanıdır. Siz, birey olarak uyanmadan toplum uyanamaz.
Sorgula: Her söyleneni doğru kabul etme. Araştır, soru sor, çünkü sorular hırsızı korkutur.
Ses Çıkar: Yanlış gördüğün her yerde, ne kadar küçük olursa olsun sesini yükselt.
Dayanışma: Bireysel kahramanlıklar yetmez. Halkın dayanışma şuuru gelişmelidir. Tek bir ses hırsızı rahatsız edebilir; ama bir çağrı fırtına koparır.
Bu satırlarımın her kelimesi, uyanış çağrısıdır. Hırsızların yollarında özgürce yürüyebildiği bir düzen, sessizlerin suç ortağı olduğu bir rejimdir. Çıkın o sessizlikten! Hırsızlığın normalleştiği bu düzende, susmak en büyük ihanettir.
Bahadır Hataylı/14.01.2025/Sancaktepe/İST