ARAPLAR NEDEN BÖLÜNÜYOR.
Kültürel söylemimizin düşünsel, ulusal ve İslami boyutlarının ortaya attığı en önemli sorulardan biri şu: Avrupa neden birleşiyor, biz niçin ayrıldık? 19. yüzyıldan itibaren bu ümmetin aydınları birbiri ardına sorular yöneltiyor. Müslümanlar niçin geri kaldı ve onların dışındakiler ilerledi? Niçin diğerleri ayağa kalktı da biz oturduk? Niçin onlar Ay‘a çıktı da biz birbirimizle savaştığımız bir dünyada kaldık?
19. yüzyılın başından bu yana binlerce kitap, makale, araştırma ve tez yazıldı. Yeni bir yüzyıla girmiş olmamıza rağmen soru yerli yerinde duruyor. Bu durum, gerçek kalkınma yönünde hiçbir adım atmadığımızın kanıtı. Arap dünyasıyla ilgili son istatistikler, eğitim, tarım, ekonomi ve kalkınma projelerinde tehlikeli bir gerileyiş yaşandığını ortaya koyuyor.
Arap ve İslam dünyasının ABD yönetiminin alt birimi olan IMF‘ye borcunun giderek artması dikkat çekiyor. Artan borçları ödeyemeyen Arap rejimleri, ülkelerini satma yöntemine başvurabilirler. İşte o zaman, tıpkı Amerika‘nın ‘petrol karşılığı kan‘ denklemi gibi, vatan da borcun karşılığı olacak?
Bizler parçalandık çünkü bizi 20 yıldır yönetenler hâlâ, gerçeklerden uzak ve geleneksel bir bakış açısına sahip. Parçalandık çünkü rejimlerimiz hasta. Beyin hastaysa ondan çıkacak plan ne fayda getirir ki? Parçalandık çünkü yöneticilerimizi iktidara getiren uluslararası irade, bir yöneticiyi diğerine karşı kışkırttı.
Amerikalı yetkililerle Arap yöneticiler arasında dönenlere ilişkin bilgilere sahip kimseler, bazı kişilerin bir grubu diğerine karşı kışkırttığını, Arap yöneticilerin, Washington‘ın sözlerini tıpkı yasa gibi gördüğünü bilir. Bizler parçalandık çünkü halklarımız karar alma organlarına dahil değil. Bu halklar herhangi bir şeyi belirleme gücüne de sahip değil..