ÖZGELİŞİM KALİTEYİ ARTIRIR
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Kalite kavramı genelde “üstün nitelikli” olarak tanımlanır. Kimine üstün olan şey başkalarınca vasat olarak algılanabilir. Mesela dil bilmek kimine göre üstün nitelik olarak algılanırken, kimine göre bu önemli olmayabilir . Kimi güzel konuşmayı üstün nitelik olarak algılarken kimi de “boşboğazlık” olarak algılayabilir. Kimi Üniversite okumayı boş şey olarak algılarken kimi de “ben üç Üniversite bittim” diye övünebilir. Davranışlarına bu yansımayabilir. Kimi ilkokul mezunu olduğu halde okuyup yazarak etkili bir yazar olabilir. Kelitesini artırır. Bunları hayatta yaşadığımdan ve bunlara şahit olduğumdan sana anlatıyorum.
Sevgili dostum,
Biz burada kaliteyi ,hayatı “daha iyi algılama, anlama ve insanlara yardımcı olma, karşılık beklemeden çocuklar başta olmak üzere insanları sevindirme , mutlu etme farkındalık aşılama yeteneği ve isteği” olarak kullanacağız.
Sevgili dostum,
Birine anlamlı gelen şey başkasına anlamsız ve kalitesiz gelebilir. Mesela bana bu mektubu yazmak kaliteli bir insan olarak sana çok anlam kattığını ve kaltiteli insan olmana katkı sağladığına inanıyorum. Buna seninde inandığını tahmin ediyor ve hissediyorum. Tabii başkasına saçma ve boş da gelebilir. Bize düşen bir kişi bile faydalansa paylaşmak.
Sevgili dostum,
Bu mektuplardan haberdar olan insanlar “ibadet ediyorsun sanki” sözünden “çok güzel şeyler yapıyorsun” diyenden, yüzümüze söylemese de “boş işlerle uğraşıyor, zamanı geçti mektup yazmanın” diyene kadar farklı yorumlayan var. Biz ne yerene üzüleceğiz ve övene sevineceğiz. Doğru bildiğimizi ve sevdiğimiz işi yapacağız. Şimdi yaptığımız gibi.
Sevgili dostum,
Hayatı uzun vadel bir maraton olarak algılarsak ki maraton 42.000 metredir. Her adımı 1 metre alsak bu mektupları da bir adım saysak bu maratonu sevgi ile tamamlamanın mutluluğunu yaşarız. Bu maraton bitmez ve elimiz ayağımız, beynimiz çalıştığı müddetçe devam eder. Bu maratonda bize saygı sunan da, gül atan da, taş atanda olacak, ayağımıza taş ve diken de takılacak. Biz kalkacak ve gene koşmaya, ona da gücümüz yetmezse yürümeye devam edeceğiz.
Sevgili dostum,
Evet kaliteden bahsettik. Biz özgelişime önem verdikçe kaliteden anlayan bizdeki gelişimi görür. Gönül gözü özgelişime kapalı insan yanımızda olsa da göremez. Toplumda kanaat önderleri işte gönül gözü ile gören insanlar olduğundan sevilirler. Onlar okur gelişir 90 yaşında Ali Şevki Erek gibi. Ölümünün üzerinden 20 sene geçse de halen aramızda gibi sevilen Recep Yazıcıoğlu gibi insanlar farkı ve kaliteyi fark ederlere en güzel örneklerdir. . Bizim de onları hep sevgi ile andığımız ve farklılıklarını fark ederek gençlere anlattığımız gibi... Güzel örnekleri gelecek nesillere anlatmak milli eğitim ve kültür politikamız olmalı ve buna çok önem vermeliyiz bence. Okuduğumuz haberlerde eğitimin başındakilerinde bunu fark ettiklerini görmek bizi sevindiriyor. Yerel değerler yaşıyora bizzaat davet edilerek, ölenler ise onların güzelliklerine tanık olanlarca Üniversitelerde ve okullarda gençlerle buluşturulmalı her zaman. İlham veren değerler her zaman gençlere farkındalık ve kaliteli insan olma yolunda değer katacaktır eminim.
Sevgili dostum,
Kaliteli insan olmak zamanla olunur ama kimi insan kaliteli olacağını daha küçük yaşta gösterir ve teşekkür etmeyi de, özür dilemeyi de nerede nasıl davranılacağını da çocukken bilir ve öğrenir ve hemen uygular. Büyüklerde bunu fark eder ve onları sever. . Böyle insanları ne kadar severim bilemezsin. Atalarımız “akıl yaşta değil baştadır” demiş ya hani ,ben de “kalite yaşta değil baştadır ve hayatta kendini somut olarak gösterir” derim. Bizim farkımızda böyle vezizeler üretmek olsun.
Sevgili dostum güzel kardeşim,
Hani reklamlarda sık kullanılır ya “kaliteyi ucuza alın” diye. Ben buna katılmam. Kaliteli olanın hem maddi hem manevi değeri yüksektir. Kaliteli olmak emek ister, sevgi ister, bilgi ister bebek gibi ihtimam ister uykusuz gecelerv ister... Bunu “kaliteyi değerinde alın” diye değiştirsek daha güzel olmaz mı? Her şeyin değerini bilmek ve ona göre değer vermek en iyisi değil mi ?
Sevgili dostum,
İnsan hayatta “bilgisi ve sevgisi ile ve kalitesi ile vardır”. Senin kaliteni anlamayana , özgelişim çabanla alay edene sen gene de kötü davranmayacak ve bir söz bile söylemeden mesafeli olacaksın. Varsın o insan kaliteli sansın seni küçümseyen. O senin değil onun kalitesizliği ve seviyesiziliğidir. O Seviyesizlerin amacı da kendi seviyesizliklerine çekmek değil mi? Biz seviye azaltan değil yükselten ve kaliteyi artıran insan olmalıyız değil mi ? Onu geliştiremeyiz ama biz o seviyeye düşmemek için gereksiz konuşamak için yalnız kalmayı da göz önüne alarak değer bilen yerlere gidecek ya yalnızlığa sığınacak ya da kitaplara demir atacağız. Kitaplar sağlam kalşte ve gelişim limanlarıdır. Mutlaka korur fırtınadan kötü rüzgardan. Nazardan bile...
Sevgili dostum,
Özgelişim yolculuğumuza devam ederken kalitemizi de artıralım. Bu yolda bizi eleştiren “onbeş senedir yazıyorsun ama kendini geliştirmiyorsun” diye eleştiren en yakınlarımız bile olsa biz kaliteye ve özgelişime inanıyorsak ve birbirimizden gelişim konusunda faydalanıyorsak başkalarının sözleri sadece bizi kamçılayan azmimizi artıran şey olur. Bu yüzden bu sözler bizi üzmemeli daha da kaliteli olmanın yollarını aramalıyız. Bizi eleştirenlere de teşekkür etmeliyiz koskocaman.
Sevgili dostum,
Her insan özgelişimi önemsese kaliteli olmaya zaman ayırsa , kitap okusa, güzel sözler söylese, gençleri eleştirmek aşağılamak yerine onları anlamaya ve yüreklendirmeye çalısa gelecek nesiller daha kaliteli olacak ama “ben 47 senedir kıdemliyim deyip de sözleri ve davranışları bir çocuğunki kadar cahilce seviyesizce olan insana ne demek lazım ? Susmak ve “sen kendine bak bir” demek mi lazım ? Ben öyle yapıyorum da.
Sevgili dostum,
Kalite kıdemle değil, seneyle, yıl ile değil hayatta ne kattıklarımız, çevremizi ne kadar motive ettiğimizle alakalı. “Başkalarına faydalı olamayan kendine ne fayda sağlar?” O ölünce arkasından gerçekten kim ağlar. Kim ağıt yakar, kim zil takar oynar? Bunları da düşünmek lazım.
Sevgili dostum,
Bir mektubum daha sonuna geldik kah konumuzdan biraz uzaklaştık kah konuya daldık ama gerçekten de sana mektup yazmak her zaman bana iyi geliyor. İyi ki varsan iyi ki dostumsun sen olmsaydın bu mkektuplar olur muydu? Varlığın yeter. Hem bu nesillere hem gelecek nesillere. Kim ne derse ne . sen varlığınla kaliteli adamsın.