Sen bir oyunsun zihnimde sahnelenen ,
Sevda türkülerisin yüreğimde yükselen ,
Sen yirmidört saat düşündüğümsün hayatımı içeren ,
Sen , sensiz yaşamımın bir parçasısın .

Offff içim karardı be . Ya ben çiçeklerden böceklerden bahsetmek istiyorum .İçim karardı be . İlkbaharda gelmedi zaten . Geçmiş ne verdiki bana . Yok mu benim kulağımı çekecek bir babayiğit. Şöyle okkalı bir tokat , kendine gel ne bu halin diyecek . Zaten ilham kaynağım da uçup gitti . Çocukken çamurdan arabalar yapardım . Büyüdük ya oyuncakta yakışmıyor .

Televizyon da izlemiyorum . Bir iki tane dizim vardı , hangileri olduğunu söylemem . Haberler mi ? Haber kavramı da değişti . İnsanların özeli haber değeri taşımaya başladı . Hadi onu geçtik . Memlekette öyle dramatik olaylar oluyor ki sizlere komedi olarak yansıtılıyor . İster inanın ister inanmayın . Beden söylemesi .

Yukarıdaki dörtlük mü ? Şiir sayfam zannettim , orada bıraktım . Yazıya devam ediyorum . Benim sayfam değil mi ? Bir iki tane dağa tırmandım geçenlerde . Doğa ile içiçe olmayı seven biriyim aslında . Ee memlekette dağ mı kalmadı ? Anadolum da dağlık bölge çoğunlukta . Öyle herkesin zannettiği gibi düz değil heryer . Gez gez bitmez benim güzel Anadolum .

Geçen bahar yine dolaşıyorum . Ulu kayın ağaçları gökyüzünü öyle bir kaplamış adeta yarış içindeler . Öğle güneşi dalların arasından sızıp orman tabanına biçak gibi saplanıyor . Toprakta kaçak ışınlardan yararlanmak isteyen binbir çeşit çiçek . Hele çağıltılar duyup o tarafa doğru yöneldiğimde , suların dere yatağında taşların arasından oynaşarak akışını seyrediyorum . Küçük çağlayanların döküldüğü yerlerde oyarak oluşturduğu su göletçikleri ve bu manzaranın rengin her tonuyla bütünlenişi . İşte insan ruhuna hitab eden en büyük sanatçı olan doğanın harikaları . Hele o renk cümbüşünü tamamlayan cıvıltılı sesler . Nefis orman kokusu . Tertemiz hava . Uçuşan çeşit çeşit kelebekler . Üzerinizdeki stresi atıveren bu algı yoğunluğunun insanı huzura kavuşturması işten bile değildir. Bu kadar gevezelik yeter . Benden bu kadar .