Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

HÜZÜN NEFES VERMEDEN...

Yorum

HÜZÜN NEFES VERMEDEN...

0

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

295

Okunma

HÜZÜN NEFES VERMEDEN...

HÜZÜN NEFES VERMEDEN...




Hangi tekil düş’ ün sakini idim?
Ruhumda sarkıt elimde idare lambası…
Göğün de muhtevası aşkı özleme peşkeş çeken ve de ruhların ambargo yediği bir masada dizili iken tabaklar ve ucu kırık yalnızlık nasıl ki kör bir bıçak ve içimizde kalan nice ukde aşk ise oynarken zirveye.
Devasa bir lahit.
Bir akit ve de silik imzanın gölgesinde.
Hulasası ruhun damgalı sözcüklerin vebali.
Bir haz ki hazan ötesi ölümün uzaklardan çağıran sesi…
Bir hiza ki dizeleri ihbar edilesi bir de elemin noktası virgülü solundaki harf sağındaki dikit…
Düşlerin rengi ile mutabakat s/ağlayamadığım kadar yalnızlığın tekbir sesleri…
İfa edilesi hüzzam.
İfşa edilesi hüzün.
Ve de sonlanmışken bir kere yalnızlığın, asaletin ebemkuşağında saklı kalemin bekâreti.
Hazzın değil haiz olmadığım ne varsa başım gözüm üstüne…
Hazanda saklı bir melodi olsa bile hüzün ve acının bakracına gömülü her katre.
Ve de göğün örtüsü…
Muğlak gülüşler…
Sandık dolusu naftalin aşka biat özleyişler…
Söylenmedik ne varsa.
Suskuda saklı gizin tezahürü.
Sözcüklerin yankısında azat edilesi bir ruh bir de bedenin ikamesi.
Defolu ve yarım ağız iken o terk ediliş…
Defansında saklı iken teselli.
İnzivada mademki meltem mademki tek hecede saklı kelam.
Ve de münferit kelimeler dimağın esareti.
Münazara edilesi her duygu sözcüklerinse vebali.
Bir renk.
Bir kıyım.
Bir de kıyam ertesi.
Kıymetsiz addedilen rüzgârın çelişkisi.
Hazan örtüsü hüzün sonrası ve de can çekişen ruhun kefareti.
Şimdisiz iken hayat düne hasret.
Yarınsız iken girdap ölümüne hicret.
Göğün tıkalı genzi yerin kör noktası ve Araf’ta takılı kalmış iken şairin nicesinden öte neticesi olmayan bir sorunun da muadili.
Kekremsi bir gülüş ve o kesif sessizlik.
Armoni.
Harmoni.
Asılı bir avizede göz kırpan yanık ampuller.
Rakımı ölüm rengi hüzün kaplı.
Sondan başa sayılı sarkacın nefesinde son bir gayret acının indinde.
Mübalağa dahi etmeden.
Hüzün nefes vermeden.
Rencide edilesi renklerin hissiyatı ve beyazın masumiyeti kara çalan kimse karanlığın kestiği racon ve işte her şeyi ile hiçliğini kuşanan şairin yıkılmayan kalesi kalem ise tek kaide sulak bir arazi mademki gönlün hizaya getirdiği her duygu ve işte firar eden bir yara bir de yamalı mintanı şairin teferruat dolu bir andan ansızın sökün eden hecelerin solunda yankı sağında kalem sudan çıkmış heceler sulu dereye götürüp de susuz getiren…


Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hüzün nefes vermeden... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hüzün nefes vermeden... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HÜZÜN NEFES VERMEDEN... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL