Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Hayrullah
Hayrullah

Aptallığın Teorisi

Yorum

Aptallığın Teorisi

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

277

Okunma

Aptallığın Teorisi



APTALLIĞIN TEORİSİ


Almanya tarihinin en karanlık döneminden geçiyordu.

Masum insanların dükkanları taşlanıyor, kadınlar ve çocuklar zalimce sokak ortasında aşağılanıyordu.

Genç bir teolog Dietrich Bonhoeffer bu zalimliğe itiraz etti ve bu sebeple hapse atıldı.

Hapisteyken papaz bu konu üzerine uzun uzun düşündü.

Sayısız filozof, şair, fikir adamı ve bilim adamı çıkaran bu kültür nasıl olur da organize kötülüğün, zalimliğin, korkaklığın, cehaletin ve suçun merkezi haline gelmişti?

Bonhoeffer;

--"Sorunun kökeninde kötülük değil aptallık yatıyor" dedi.

▪Kötülüğü protesto edebilirdiniz, karşı argümanlarla kötülükle mücadele etmeniz mümkündü.
▪Fakat organize olmuş ahmaklar sürüsüne karşı yapabileceğiniz hiçbir şey yoktu.
▪Ne protestolar ne zorlama onlara etki etmiyordu.
▪Mantıklı gerekçeler sunduğunuzda önce reddediyorlar, reddedemeyecek hale geldiklerinde ise önemsizleştiriyorlardı.
▪Aptal insanlar hallerinden memnundu ve saldırıya da hazır haldedirler.
▪Saldırıya geçtiklerinde kötü insanlardan çok daha tehlikeli olurlar.
▪Bonhoeffer aptallıkla mücadele edebilmek için önce onun doğasını anlamaya çalıştı;

Gönderiler

🔹Aptallık bir zekâ problemi değil ahlâkî bir problemdi.
🔹Entelektüel birikimi olduğu halde aptal olan insanlar vardı.
🔹İlk etapta aptallık doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülür fakat bu da yanlıştı.
🔹İnsanlar belli şartlar altında aptallaşıyorlardı.
🔹Daha doğrusu başkalarının kendilerini aptallaştırmasına izin veriyorlardı.
🔹Buradan yola çıkarak aptallığın psikolojik değil sosyolojik bir sorun olduğu sonucuna vardı.

🔸İnsanların ahlâkî ve entelektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu.
🔸Diktatör gücünü arttırdıkça aptallar o gücün büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini kaybediyordu.
🔸Gözüne sokulan gerçekleri inatla reddediyorlardı.
🔸Onlarla konuştuğunuzda bir insanla değil, sloganlarla konuşmaya ayarlanmış bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz.
🔸Büyülenmiş gibiydiler.
🔸Değil kötülük yaptıklarını, ne yaptıklarını bile bilmiyorlardı.

♦Onları bu katatonik şizofreni uykusundan çıkarmanın tek yolu bağımsız-özgür olmalarını sağlamaktı.
♦9 Nisan 1945 günü sabaha karşı Bonhoeffer’i bir toplama kampının darağacına asarak öldürdüler..."


🔴🟠🟡🟢🔵🟣🟤⚫

DİETRİCH BONHOEFFER
Doğum: 4 Şubat 1906
Ölüm...: 9 Nisan 1945

Alman Lutheran papazı, neo-ortodoks ilahiyatçı ve Nazi İtirafçı Kilise’nin kurucu üyelerinden biriydi.

Hristiyanlığın laik dünyadaki rolü üzerine yazıları oldukça etkili oldu

1937 tarihli kitabı;
The Cost of Discipleship. (Öğrenciliğin Maliyeti)

Modern bir klasik olarak tanımlanıyor.

Teolojik yazılarının yanı sıra Adolf Hitler’in ötanazi programına ve Yahudilere yönelik soykırımcı zulme karşı yüksek sesle muhalefeti de dahil olmak üzere Nazi diktatörlüğüne karşı kararlı direnişiyle tanınıyordu.

Nisan 1943’te Gestapove Tegel Hapishanesi’nde Flossenbürg toplama kampına nakledildi.

Hitler’e suikast amaçlayan 20 temmuz komplosuyla ilişkilendirilmekle suçlandı.

Eski Abwehr (Alman Askeri İstihbarat Ofisi) üyeleri de dahil olmak üzere suçlanan komplocularla birlikte yargılandı.

Nazi rejiminin çöküşü sırasında 9 Nisan 1945’te asıldı.


🔴🟠🟡🟢🔵🟣🟤⚫

Not: Yazı alıntıdır


Hayırlı sabahlar 🌺

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aptallığın teorisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aptallığın teorisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aptallığın Teorisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL