1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
413
Okunma
Beşik akıl ile akıl ötesi akıl arasında eşik.
Yalanmış kitaplar arasında yutulmuş gerçek iç sızlatıyor.
Ötesi ile berisi arasında sığınağında öte berisi ayağa takılan gerçeğin.
Hal hal ayak bileğinde, yürek halden hale bile’si yoksul ve yoksun aklın.
Tabip, ta dip’e ulaşma sevdasında, hastanın yakınınlarında delilik hastalığına tutulmuş arıyor. Karşında oturan diyorum, ciddiye almıyor. Hepimiz hasta değil miyiz diyorum, gülümsüyor.
Napolyon olasım geliyor. Asalet benimle başlıyor diyesim geliyor, gülümseyip, susa bürünüyorum. Susmanın da asalletten olduğunu söylüyor rengini sevenler.
Vahamete ulaştıran vehimler bir bir dökülüyor, astarı kalıyor boyamın.
Dilim dönmüyor.
Bir tel.
Bir tel ötesini düş’ünüyorum. Düş’ e düşünce karışıyor, beri’si eşikte kala kalıyor...
Yoklama alıyorum, beri’sine takılıp kalmış ruhların ritüelinde...
Beri’sini verelim, öte’sini alalım. Düşünmeden düşleyelim diyorum.
Artık,
Beri’sini düşün!
Me...
(...