Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Riposa
Riposa

SORGU 4

Yorum

SORGU 4

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

320

Okunma

SORGU 4

~4~
Hava kararmış ve şehre sessizlik hakim olmuştu. Oktay sayamadığı kadar fatura içine boğulmuştu. Mesai saati çoktan bitmişti ancak işini bitirmeden çıkmak onun tarzı değildi. Masanın üzeri bitmiş kahve fincanlarıyla dolmuştu. Elindeki yeni fincana bakıp geri bilgisayara döndüğünde gözleri ağrıyordu.Fakat Oktay için bu mesailer alışılmış mesailerdi. Gündüzleri muhasebeci olarak çalışırken geceleri önündeki bilgisayar yazması, anlam bulması için ona kapı aralıyordu. Birkaç yıl önce söndüğünü sandığı yazma aşkı içerisinde yazma tutkusu olarak gösteriyordu alevlerini. Belki de rakamlardan kaçıp harflere sığınma arzusuydu. Kim bilir? Tek bir sorunu vardı; zaman yaratmak… Sadece geceleri yazıyordu.

İşini tamamen bitirdiğinde saat gece yarısına yaklaşmıştı. Sessiz adımlarla indi sessizliğe gömülmüş şirketin merdivenlerini . Issız ve sessiz caddeyi adımladı. Geç olduğu için bir taksi durdurdu. Uzun zamandır taksiye binmiyordu. Ücretlerin yükseldiğini fark etti. Bu şehirde büyük bir taksi bulma sorunu vardı. Taksi bulmak mucize gözüyle bakılır hale gelmişti. Ancak hiçbir yetkili için bu sorun önem teşkil etmiyordu. Şoföre evinin adresini verip yolu izlemeye başladı. Aklında yorgunluğuna rağmen yazma düşüncesi vardı. Bedeni yorgun düşmüş olsa da zihni yazma düşüncesiyle tekrar tekrar canlanıyordu. Eve varır varmaz direkt bilgisayarına yöneldi. Gerçek dünyasından, hayal dünyasına aralanan kapıdan içeriye ilerledi.

Bir süre kapalı kaldı gözleri. Derin bir nefes aldı ve klavyede parmaklarını dolaştırdı. Fikirler, karakterler, hikayeler birbiri ardına sıralandı. Saatlerin nasıl geçtiğini fark etmedi. O gece de sabaha kadar yazı yazdı. Gözleri yorgunluktan ağrıyordu fakat içindeki yazma mutluluğu tüm yorgunlukları unutturuyordu. Bu şekilde geç saatlere kadar çalışmak ve yazmak onun için zor görünse de aslında anlamını bulduğu özgün dünyasıydı. Yatağa girmeden son düşüncesi , yarınki hikayenin nasıl devam edeceğiydi. Bu ağır, yorucu tempo devam ettiği müddetçe Oktay yazmayı asla bırakmayacaktı. Tek bildiği bu idi…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sorgu 4 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sorgu 4 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SORGU 4 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL