~3~
Oktay, kırklı yaşlarının başlarındaydı. Zamanın ve yaşının getirdikleri yüzüne bir olgunluk olarak yansımıştı. Uzun boylu hafif kiloluydu ancak yaşına rağmen sağlığına dikkat eder,formunu korurdu. Alnındaki hafif çizgiler, gözlerinin kenarındaki ufak kırışıklıklara rağmen karizmatik bir adamdı. Yorgun kahverengi gözleri uzun ve çalışma saatlerinin belki de uzun sorgulamaların izlerini kuşanmıştı. Gözleri hep düşünceli bakardı. Sanki karşısında olan kişiyi gözlerinden okuyacak kadar dikkatliydi. Saçlarının aralarını gri saç telleri süslerdi. Yaşını ele veriyor olduğunu düşünse de kendisine biraz fazla eleştirel davranıyordu. Sakalı sevmez her gün tıraş olur , her ay saçlarını kestirirdi.

Parmaklıkları ile ellerinin birleştiği boğumlarda sertlikler vardı. Bu sertlikler yıllar boyunca kalem tutmadan ve sürekli klavye ile uğraşmadan,ellerine kalan mirastı. Elleri büyük ve güçlüydü ancak çok titiz,ince ve düzenli çalışırdı. İş hayatında sade,klasik giyinir genelde lacivert rengini tercih ederdi. Hafta sonları ise hafta içinin rahatsız giyimine inat rahat giyimi tercih eder , yaz günleri şort ile çıkardı dışarı. Yaşına uygun bir duruşu olmasına rağmen yüzünden asla kaybetmediği bir gençlik kıvılcımı yansırdı.