12 Mart 1921 Mehmet Akif Ersoy’un milletin hissiyatına tercüman olup milli mücadele ruhunu kaleme aldığı muazzam eserin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edildiği tarihtir.
Bu vesileyle Mehmet Akif ERSOY’ da çeşitli programlarla her yıl 12 Mart’ta anılmaktadır.
Mehmet Akif’i anmak, onu öldükten sonra ilelebet unutulmayacak şekilde yücelten, sağlığında iliklerine kadar yaşadığı milli ve manevi değerleri hakikatli bir şekilde öğrenip, sahip çıkmakla ve bu değerlerden doğan ahlaki kural ve sınırlar çerçevesinde bir yaşam tarzı benimsemekle olmalıdır.
Bilindiği üzere Mehmet Akif, İstiklal Marşı için açılan yarışmaya para ödüllü olduğu için katılmamıştır. Ona göre böyle bir eser para karşılığında yazılamazdı, yazılmamalıydı.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey ve yakın arkadaşı Hasan Basri’nin ısrarı ve hatırı üzerine yarışmaya katılır ve kazanır. Yarışmanın şartı olduğu için almak zorunda olduğu para ödülünü bir hayır kurumuna bağışlar. Böylelikle bağımsızlık bildirgemiz olan İstiklal Marşımızın maneviyatına da halel getirmemiş olur.
Mehmet Akif haksızlık ve adaletsizliğin daima karşısında durmuştur. Haksızlık ve adaletsizlik her kime yapılırsa yapılsın asla dilsiz şeytan olmamıştır. Yaşamı bu duruşunun birçok örneğiyle doludur.
Şöyle ki, Memuriyet yıllarında müdürünün haksız yere azledilmesine tepki olarak memuriyetten istifa edip erdemli bir davranış sergilemiştir.
Düşünün ki, Mehmet Akif böyle bir haksızlık karşısında tepki olarak memuriyetten istifa edecek kadar erdemli bir duruş sergilerken, bir nevi hakkın, adaletin olmadığı yerde ben de olmam derken; günümüz ise onun istifa ettiği makam ve mevkilere gelebilmek için kul hakkına girmekten imtina etmeyecek fırsat arayan güruh doludur.
Bizlerin asıl sorunu, her yıl Mehmet Akif’i anmamıza, onun fikir ve düşüncelerini savunmamamıza rağmen bu fikir ve düşüncelerin gereğini yaşamımıza uyarlayamamaktır.
İstiklal Marşı ve Çanakkale şehitlerine yazdığı şiir onun dini, milli, ahlaki duyguları harmanladığı ve onu anlamak için yeterli olacak, iyi yorumlanması gereken muazzam eserlerdir.
Bu duygu ve düşüncelerle istiklal şairimizi rahmetle anıyorum.
Ruhu şâd olsun.