Birileri vardır adam gibi severler...

Burada “adam gibi” cinsiyet manasında değil, dürüstçe, mertçe ve içten anlamlarında kullanılmıştır. Bir kadın da adam gibi sevebilir yani. Adam gibi sevmek; üzerine ne kadar yazılsa da hakkınca izah edilemeyecek kadar derin bir mevzudur. Ama bir şeyler demeliyim bu konu hakkında.

Biri hayatınızdayken, sevgilinizken, eşinizken mi gerçek yüzünü görürsünüz? Yoksa hayatınızdan çıktığı an mı? Bence ikinci seçenek daha doğrudur. Çünkü kişi hayatınızda iken karşılıklı menfaatler vardır. Yoktur demeyin, vardır. İnsanlar neden hayatlarını birleştirirler? Birlikte güçlü bir bağ kurup, güzel bir hayat yaşayabilmek, çocuklarına ve torunlarına güzel bir miras bırakabilmek için. Gülüp, eğlenebilmek, zor zamanlarda birbirlerine destek olup, omuz verebilmek için. Kimse kötü bir hayat yaşama pahasına biriyle hayat birleştirmez. Karşılıklı menfaatler olmadan işler ciddiyete hiçbir zaman binmez. Peki, kişi hayatınızdan çıktığında menfaat devam eder mi? Etmez doğal olarak. Bundan yola çıkarak, çoğu kişi eski sevgilisini veya eski eşini iyi niyetlerle anmaz. Çünkü menfaat kalmamış, bir çizik atılmıştır. Adam gibi sevmek ve adam gibi olmak, çok sık rastlanan durumlar değil. Bu yüzden gördüğümüzde anlatmamız, unutmamamız lazım.

Yine Kesmeşeker’den örnek vereceğim. Ne demişler şarkılarında “Her şey sermaye için sevgilim”

Sermaye onun sizi kattıklarıdır. Artık o yokken size kattığı bir şey kalmamışken, hala iyi niyetlerle anıp, dualar ediyorsanız; adam gibi sevmişsiniz demektir. Günümüzde kullan at mendiller gibi olmuş ilişkiler. Son kullanma tarihleri sanki günlük sütün ömrü gibi resmen birliktelikler.

Adam gibi sevip, sevileceğiniz insanlarla karşılaşmak zordur biliyorum. Çünkü dünya tüketim dünyası. Yüzlerce uygulamadan birilerini bulup da hayatta kalamazsınız. En azından özünüzü kaybedersiniz. Çok kişiyi tanımak, çok kişiyle birlikte olmak masumiyetten ziyade, bakış açınızı bozacaktır. Kötüyü görmeden yaşayabilmek mümkün değil. Akıllı telefonlar zihinlerimizi gereksiz videolarla doldururken, hak eden insanlara hakkını vermemiz oldukça zorlaşıyor. Zira gördüğümüz çöp karakterler gibi biliyoruz herkesi. Dolayısıyla ilişki bitince arkalarından iyi hislerle de anmıyoruz. “Ben bunu adam ederim”, “Ben bunu hizaya sokarım” diye bir ilişkiye başlanmamalı. Güzeldir, çekicidir, yanıma yakışır diye başlanmamalı. Şayet böyle başlanırsa “adam edemediğinde” arkasından saydırıp duruyorsun. Güzelliğini yitirip, çekiciliğini kaybettiğinde saydırıp duruyorsun. Adam gibi sevmiyorsun...

Adam gibi sevenler! Ne mutlu sizlere ki, kendinizi ahlaken yetiştirebilmişsiniz. Eşek gibi çalışıp, okuyunca âlim olunmadığı gibi, temiz düşünceler, içteki dürüstlük ve sevgi de sonradan kazanılmaz. Sevmek meşakkatli bir iştir. Herkes seviyorum zanneder de sadece bir menfaatten ötürü beğendiğinden bihaberdir.

Belki hayatınızda hiç adam gibi sevilmeyeceksiniz. Ama bir kere adam gibi sevebilmeyi deneyin. Menfaatinizin olmadığı birine karşı olumlu düşünebilmeyi ve onu iyi niyetlerle anabilmeyi deneyin.

Deneyin,

Bunu başarın.

Ve insan gibi hissedin.

Her şey sermaye için olmamalı ve olamaz...