12
Yorum
32
Beğeni
11,7
Puan
1023
Okunma

Hayat, bir tiyatro sahnesini andırır.
Daha doğrusu ’’hayat bir oyundan ibarettir’’ derler.
Bizler ise bu sahnede rol alan oyuncularız. Doğduğumuz an perde açılır ve oyun başlar. Her sahne, hayatımızın bir evresini temsil eder. Neşe, hüzün, sevgi, ayrılık, başarı ve başarısızlık gibi duygular, bu sahnede yer alan perdeler gibidir. Her perde kapanıp açıldığında, hayatımızda yeni bir sayfa açılır ve yeni bir serüven başlar.
Zaman, bu oyunun en önemli rejisörüdür. Bize ne zaman doğacağımızı, ne zaman öleceğimizi ve aradaki her şeyi o belirler. Bizler ise elimizdeki metne göre rol yapmaya çalışırız. Bazen metni beğenmeyiz, bazen de ezberlemekte zorlanırız. Fakat unutmayalım ki, bu oyunda doğaçlamaya çok fazla yer yoktur.
Her oyunun bir son perdesi olduğu gibi, hayatımızın da bir sonu vardır. Perdenin kapanacağı o an geldiğinde, geriye dönüp sahneye bakmak ve oynadığımız rolleri gözden geçirmek isteriz. Acaba rolümüzü hakkıyla oynayabildik mi? Acaba seyircileri (sevdiklerimizi) mutlu edebildik mi? Bu soruların cevabını bulmak, o son perdeyi huzurlu bir şekilde kapatmamızı sağlayabilir.
Son perde yaklaşırken, hayatımızın bilançosunu çıkarmak da önemlidir. Hatalarımızdan ders almalı, güzel anılarımızı yad etmeli ve sevdiklerimize olan sevgimizi dile getirmeliyiz. Son perde kapanmadan önce, elimizden geleni yapmış olmanın verdiği huzuru hissetmeliyiz.
Evet, hayat bir oyundur ve her oyunun bir sonu vardır. Önemli olan, bu oyunu sonuna kadar oynamak ve elimizden geleni yapmaktır. Son perdeyi kapatırken, arkamızda güzel bir iz bırakabildiysek, o zaman bu oyunu kazanmış, alkışı da hak etmişiz demektir.
Hayatın son perdesi, ölümden ibaret değildir. Ölüm, sadece bu tiyatro oyunundan çıkış biletimizdir. Asıl önemli olan, bu oyunda nasıl bir rol oynadığımızdır. Unutulmamalıdır ki, her birimiz bu tiyatronun başrol oyuncusuyuz. Kendi hayatımızın hikayesini kendimiz yazarız ve kendimiz oynarız. Önemli olan oynadığımız rolün hakkını vermek ve son perdeyi huzurlu bir şekilde kapatmaktır.
"Avâzeyi şu âleme Davut gibi sal
Bâki kalan bu kubbede, bir hoş sâda imiş.
Sen de, Baki gibi, Yunusça bir hoş seda bırak, gönüllerde kal.
Ey Dost, Mevlana misali gönüllerde kalmak en büyük güzellikmiş"
"
10.0
67% (2)
5.0
100% (3)