Shakespeare’den..
Bir Hint masalına göre bir fare, kedi korkusundan ötürü devamlı endişe içinde yaşamaktadır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.

Fare, kedi olmaktan mutluluk duyacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.

Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok, onu eski haline döndürür.

Ve der ki,
’Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.’

Bu güzel hikaye ve Shakespeare’e atfedilen sözler, insanın korkularıyla yüzleşmesi ve içsel cesaretini bulması gerektiğini vurgular. Shakespeare’in eserlerinde de sıkça görüldüğü gibi, insan doğasının karmaşıklığı ve cesaretin önemi, yazarın düşüncelerinin merkezinde yer alır.

Hikayedeki fare, kedi, köpek ve kaplan dönüşümleri, dışsal değişikliklerin içsel korkuları her zaman yenemeyeceğini gösterir. Büyücü, farenin fiziksel olarak ne kadar değişirse değişsin, içsel korkularının peşini bırakmadığını fark eder. Bu, insanların da dış koşullarını değiştirerek korkularını yenemeyeceğini, asıl değişimin içeriden gelmesi gerektiğini anlatır.

Shakespeare’in sözlerinde ise insanların çeşitli korkularını aşmak için cesaret ve bilinç geliştirmesi gerektiği vurgulanır:

- Sevmekten korkan insanlar, kaybetme korkusuyla yüzleşmelidir.
- Düşünmekten korkanlar, düşünmenin getireceği sorumluluğu kabul etmelidir.
- Konuşmaktan korkanlar, eleştirilme korkusunu aşmalıdır.
- Yaşlanmaktan korkanlar, gençliğin kıymetini bilmelidir.
- Unutulmaktan korkanlar, dünyaya iyi bir şeyler katmaya çalışmalıdır.
- Ölmekten korkanlar, yaşamayı gerçekten öğrenmelidir.

Aile danışmanı
Selda İyiekmekci (Erdoğan)