İnsanlar sizden, onları tenkit etmenizi isterler, fakat asıl istedikleri onları övmenizdir. w. somerset maugham
ali peltek
ali peltek

87 Yılıydı.

Yorum

87 Yılıydı.

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

406

Okunma

87 Yılıydı.

İlkokul yıllarımdı. Nesrin abla diye bir komşumuz vardı. Ben, on yaşımdaydım, o otuzlu yaşlarını sürüyordu sanırım. Bir evde kütüphaneyi ilk onlarda görmüştüm.
Gerçekten okudun mu ? diye sorardı, yeni bir tane daha almak için, bitirdiğim kitabı götürdüğümde.
Hı hı ! diye cevaplardım, başımı sallayarak.
Konuşsana ! derdi. Okuduklarını konuş.
Susardım...
Ortaokula başladığımda, en sevdiğim gravatı o hediye etmişti.
Hediye... Hediyeleşme diye bir olgunun olduğunu, ilk o zaman algılamıştım.
Tutukladılar ! dedi annesi, Hayriye Teyze. Almancadan on aldığımı söylemek için gittiğim gün.
Ziraatin bahçesinden isteyip aldığım, onun çok sevdiği ortancaların yanı başında dikilirlen.
Kötü bir şey olmuştu. Anlıyordum. Anlamına inanmak istemediğim biçimde, anlıyordum.
Kemikli parmakları, yuvarlak gözlükleri ile, çok zayıftı Nesrin abla. Benden daha zayıf, tek tanıdığımdı.
Ortancalar duymasın diye Hayriye teyzeye yaklaşarak ; ne zaman gelir ? diye sordum.
Doksandokuzluk tespihi düştü elinden. Düşen tespihe baktık birlikte. Veram! dedi. Sustu bir müddet. Doksandokuzluk tespih yerdeydi ve birlikte ona bakıyorduk.Veram bırakmaz ki gelsin ! diye ekledi.
Verem vardı. Göksel ablam da, veremden ölmüştü. Dayımın büyük ve zayıf kızı. Benden ve Nesrin abladan sonra tanıdığım en zayıf insandı.
Almancadan on mu almıştım... Tespih hâlâ yerdeydi. Nesrin ablam, tutu kalmıştı. Ortancaları sulayayım mı diye sordum. Belini tutup yere eğilerek, doksandokuzluk tespihini aldı yerden, Hayriye teyze.
Nahiye Müdürünün oğlunu vurmuşlar! diye bir ses geldi, arkam dönük olduğum sokaktan. Benden önce ortancalar duymuştu.
Çiçeklerle konuşurdu Nesrin abla. En çok da, Ziraatin bahçesinden getirdiğim ortancalarla.
Sevdiğim karanfillerim geldi aklıma. Tenekelerce karanfilim vardı benim de. Pembe, kırmızı, mor, çapar, ebruli.
Nesrin ablanın yanında utanırdım ortancalarla konuşmaya ama, ondan aldığım kitapları okurdum bazen karanfillerime.
Yılmaz gil dalga geçerdi benimle. Japon Kalesi oynarken, kaval kemiğine tepik atardım ben de.
Ali, anarşik Nesrin’i seviyor! diye bağırırdı. Kaçardım o zaman.
Kavgadan kaçmazdım ama, Yılmaz öyle diyince : mideme yumruk yemiş gibi olur, kaçardım.
Bozan emmiyle bizim evin arasındaki daracık boşluğa saklanırdım.
Kitaplar, karanfil ve ortancayı düşünürdüm. Daha okumadığım o kadar kitap vardı ki...
Midemdeki yumruk acısı geçince, Asri Mezarlığa kadar koşardım. Oraya gelmeye korkardı, Yılmaz, Bekir ve Sıraç gil.
Ben liseye başladığımda geldi Nesrin abla. Asri Mezarlığa gömülmeden, bir hafta önce...

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
87 yılıydı. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 87 yılıydı. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
87 Yılıydı. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL