Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
eğitimci/yazar
eğitimci/yazar

ÜZÜLMEMEK İÇİN

Yorum

ÜZÜLMEMEK İÇİN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

323

Okunma

ÜZÜLMEMEK İÇİN

ÜZÜLMEMEK İÇİN

KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
[email protected]
[email protected]
semazen.net



ÜZÜLMEMEK İÇİN

Tasalanmak hoşunuza gider mi? Her gününüzün işkence içinde olmasını, yediğiniz lokmaların zehir olup boğazınıza düğümlenmesi ve yutkunamamanızı hayal edin! Eşinizin, dostunuzun, evladınızın, yakınlarınızın, anne ve babanızın, komşularınızın… sizden kaçtığını, sizi terk ettiğini hiç düşündünüz mü?
Evladınızın; uyuşturucu müptelası olup gözünüzün önünde eriyip gittiği, kızınızın fuhuştan başı belaya girdiği, babanızın veya annenizin, kumar borcu yüzünden evinizin ipotek edilip banka tarafından satışa çıktığını, kiralık ev bulmakta zorlandığınız, kimsenin size ev vermek istemediğini bir an olsun bir düşünün!
Komşularınızın, insanların size selam vermediğini, sizinle karşılaşmamak için yollarını değiştirdiğini, esnafın, tüccarın size mal vermekten çekindiği, belediyelerin hizmet vermekten kaçındığı, belediye otobüslerinin sizi taşımak istememesi, taksi ve dolmuşların sizin “dur” işaretinize karşılık vermeden çekip gitmeleri karşısında ne yaparsınız? Parklarda, çay bahçelerinde, kaldırımlarda, cadde ve sokaklarda…sizi görenlerin, sizden kaçtığını hiç tahayyül ediyor musunuz?
İşinizin iyi olmadığını, attığınız taşın ileri gitmediğini, hastalıklarla boğuştuğunuz, kanserle başınızın derde girdiği, böbrek yetmezliğinden sık sık diyalize girdiğiniz, ellerinizin, ayaklarınızın tutmadığı, gözlerinizin görmediği, kulaklarınızın duymadığı, zekanızın çalışmadığı, aklınızın iflas ettiği, dilinizin konuşmadığı… bütün hayat fonksiyonlarınızın sıfırlandığı bir ortam düşünmek ister misiniz?
Her gün evinize; icra memurlarının geldiği, avukatların borç tahsili için kapınızı aşındırdığı, polislerin her an size, “Polis merkezi”ne götürmek için cirit attığı, borçlarla, alacaklılarla uğraşmaktan yorgun düşmek ister misiniz? Senet, çek, parasal sıkıntı, maddi çıkmazlar, kazancınızın sizi mutsuz etmesinden haz alıyor musunuz?
Elektrik, telefon, internet, doğalgaz, su ve yakacak borçlarından dolayı bütün hatların kesildiği, mutfak harcamalarında elinizde beş kuruşun olmadığı, elektriksiz olmaktan dolayı karanlıkta kaldığınızı, doğalgaz borcu yüzünden kaloriferlerinizin yanmadığı, telefon borcunu ödemediğiniz için iletişim kuramamanız, eşinizin, parasız olmanızdan dolayı sizi terk ettiği, çocukların yüzünüze bakmadığı, yanınızda yemek yemekten çekindikleri hatta uzak durdukları… bir durumu aklınıza getirebiliyor musunuz? Veya böyle bir halde olmak ister misiniz?
Bunları yapmak veya yapmamak sizin elinizde! Siz isterseniz bütün olumsuzluklara “dur” diyebilirsiniz. Aklınız var, fikriniz var, mantığınız var. Allah size ne güzellikler vermiş! Yeter ki, “ben bu işin üstesinden gelebilirim, benim de bu işte emeğim bulunsun, ben de katkıda bulunmak istiyorum…” diyelim.
Devamlı başkalarından bir şeyler beklemek; “benim kafam çalışmıyor, ben bir şey bilmem, elimden kör eşek yem yemez, beceriksizim…” demektir ki, bu, kendinize en büyük kötülüktür. Allah; “iman edin, namaz kılın, zekat verin, hacca gidin, ameli salih işleyin…” derken sizin yerinize başkaları iman etsin, başkaları namaz kılsın, başkaları zekat versin, başkaları hacca gitsin mi diyor?
Karnımız acıktığı zaman, bizim yerimize başkaları yemek yese, biz doymuş olur muyuz? Biz üzüldüğümüz vakit, başkaları da üzülüyor mu? Bizim günahımızdan başkaları da sorumlu mu? Kim ne yaparsa kendine yapar! Kendi düşen ağlamaz! “kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma” ilkesi hepimizi bağlar.


Az Bulunuyor!
Gezsen kâinatı bulurum diye,
Ruhu temiz duran az bulunuyor,
Sohbetle derdini alırım diye,
Gönüllere giren az bulunuyor!

Hakka ibadettir halka hizmetler,
Kur’an içindeki nice hikmetler,
Allah’ın lütfudur güzel nimetler,
Gerçekleri gören az bulunuyor!

Kılık ve kıyafet adam etmiyor,
Şölen ve ziyafet lezzet katmıyor,
Maskeli tavırlar özde tutmuyor,
Sevdiğini saran az bulunuyor!

Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,
Masivaya dalan tezekkür bilmez,
Kula nankör olan teşekkür bilmez,
Kalbi Hakka varan az bulunuyor!

Leyla’yı bulanlar Mecnunu bilir,
Müslüman olanlar mahbubu bulur,
Nefsini bilenler Rabbini bilir,
Hakikate eren az bulunuyor!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üzülmemek için Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üzülmemek için yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÜZÜLMEMEK İÇİN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL