Hayatın dönüşümlerle dolu olduğu doğrudur. Yağmur ve güneş gibi, hayatımızda da zaman zaman olumlu ve olumsuz olaylarla karşılaşırız. Ancak, bu değişkenliklerin arasında bile huzur ve mutluluk bulunabilir. Huzur ve mutluluk, dış koşullara bağlı değildir, tam tersine içimizde saklıdır. Bu benzetme, yaşamın farklı mevsimlerine ve hava durumlarına benzetilerek güçlü bir metafor oluşturur.
Örneğin, bir ağaç yağmurlu bir günde bile köklerinden aldığı güçle dimdik ayakta durabilir. Bu, iç huzurunun güçlendirilmesiyle benzerlik gösterir. Yağmurun olumsuzluğuna rağmen, ağaç kökleri sayesinde sağlam kalır ve geleceğe umutla bakar. İşte bu da iç huzurun önemini vurgular.
Aynı şekilde, güneşli bir günün getirdiği neşe ve mutluluk da içimizdeki derin denizde bulunabilir. Güneşli günlerde insanlar daha pozitif ve neşeli olabilirler. Ancak, bu dönemlerin geçici olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü huzur ve mutluluk, dış koşullara değil, içsel durumumuza bağlıdır.
Bu söz aynı zamanda iç huzurun önemini de vurgular. Derin deniz, yüzeydeki dalgalardan etkilenmez. İç huzurumuzu bulduğumuzda, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkmak daha kolay hale gelir. Örneğin, stresli bir iş gününde bile iç huzurunu koruyabilen bir kişi, dış koşulların etkisinden kurtulmuş demektir.
Hayatın dönüşümlerle dolu olduğu bir gerçektir. Ancak, bu dönemlerde bile huzur ve mutluluk içimizde saklıdır. İç huzurumuzu koruyarak, her durumda sakin ve dengeli kalabiliriz. Bu da yaşamın her anının değerini anlamamıza ve mutluluğu içsel kaynaklardan bulmamıza imkân tanır.
İç huzuru ve mutluluğu korumanın yollarından biri de kabullenme ve şükretmedir. Yaşamın getirdiği her durumu kabullenmek ve içinde bulunduğumuz anın değerini bilmek, huzurumuzu korumamıza yardımcı olur. Şükretmek ise bize yaşamın sunduğu güzellikleri fark etme ve takdir etme fırsatı verir.
Örneğin, bir yağmur yağdığında, insanlar genellikle dışarı çıkmaktan kaçınır ve bu durumu olumsuz bir şekilde değerlendirirler. Ancak yağmurun yağması, doğanın canlanmasını sağlar ve yaşamın bir parçasıdır. İşte bu durumda da kabullenme ve şükretme, iç huzurumuzu korumamıza yardımcı olabilir.
Hayatın dönüşümleriyle başa çıkmak ve iç huzurumuzu korumak için önemli olan bir diğer faktör de içsel güçlülüktür. Zor zamanlarda bile içsel gücümüzü bulmak ve bu güçle hareket etmek, zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olur.
Değişimler bizi iç huzurumuzdan ve mutluluğumuzdan uzaklaştırmamalıdır. İçimizdeki derin denizde sabit kalarak, hayatın getirdiği her durumu kabul etmeli ve iç huzurumuzu korumalıyız. Bu da bize sakinlik, mutluluk ve anlam dolu bir yaşamın kapılarını açacaktır.

Bahadır Hataylı/13.05.2024/Sancaktepe/İST