- 162 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Demagoji ve cerbeze
Demos+agasos
Bu kelimeler yunanca halk ve liderlik kelimelerinin bileşiminden oluşan ve ’demagoji’ sözcüğünü türeten kelimelerdir.
Demagojinin eski dildeki karşılığı cerbezedir.Her iki kelime de, kısa anlamıyla söz ustalığı, lafı lafla ezme, inandırma, kabul ettirme ve ikna etme sanatıdır.
Her ne kadar sıradan insanlar da, günlük konuşmalarında bunları en azından tanım olarak kullansa da, aslında bilimsel metodlara dayanan, zeka, bilgi ve beceri isteyen kavramlardır.
Öyle ki, cerbeze sanatına hakim olmayan biri, usta bir siyasetçi, iyi bir hukukçu, iyi bir yönetici olamaz.
Peki nasıl cerbeze yapılır, kuralları nedir? Buyur ola.
1- Cerbezenin ilk ve en önemli kuralı, ister birkaç dakikalık, ister saatler süren bir tartışmada ki, klavyeyle yada yüz yüze bir tartışma da olabilir bu, kişinin sözlerinin hiç bir yerinde kendisiyle çelişmemesidir.Ve usta bir cerbezeci, rakibine ilk önce bu noktadan saldırır.Yani onu sözlerinde çelişkiye zorlar.Takındığınız tavır, sergilediğiniz duruş ve savunduğunuz sözleri artık tartışma sonuna kadar taşımak ve aksi bir davranış yada söz sergilememek zorundasınızdır.Bir dakika önce ahlaktan, edepten, güzellikten bahsedip, karşınızdakini de edepsizlikle suçlarken, bir dakika sonra ahlaka mugayyir kelimeler edersiniz, yada mesela dinin hoşgörüsünü savunurken, biraz ayağınıza basılınca, çekilmez, nemrut, hoşgörüsüz biri olursanız o tartışmada kafadan kaybetmişsiniz demektir.Çelişkiye düşürme en çok kullanılan metoddur ve bir tartışmayı kazanmanın en hızlı ve en etkili yoludur.
2-Bilmediğiniz bir konuda hele hele konuyu iyi bilen biriyle asla tartışmaya girmeyin.
Muhtemelen sonunda zavallı durumuna düşersiniz.Yok ille de mecbur kaldınız ve girdiniz, ’bence’ ’sanırım’ ’galiba’ ’zannımca’ kelimelerini mümkün olduğu kadar az kullanın.Mesela tarih’i tartıştığınız bir konuda, yanılıp da ’bence şöyle’ dediğiniz de, rakip, Hammer’i, Fuad Köprülü’yü, Halil İnalcık’ı, Cemal Kutay’ı karşınıza diktiğinde apışıp kalırsınız.
3-İyi bir cerbezeci, sakin ve vakur halini hiç bozmamalıdır.Tartışmada tansiyon yükseldiğinde bile sakinliğini muhafaza etmek ve asabiyete ortak olmamak rakibin psikolojisini bozar.Kuyuya çekme yöntemidir bu.Hele ki asabi ve çabuk parlayan biri olduğunuzu karşı tarafa hissettirirseniz ve o da bunu iyi kullanırsa birinci maddedeki duruma düşmeniz an meselesidir.Sıkıntı, stres ve heyecan anında, düşünme ve akıl yürütme yeteneği zayıflar, ve son derece sakin ve düşünerek konuşan birinin karşısında bocalamaya başlarsınız.
4-Dişli bir rakiple tartışırken, bocaladığınız zamanlarda ve hemen cevap veremediğiniz bir konuda soruya soruyla karşılık verin.Bu siyasetçilerin sıkça kullandığı biryöntemdir. Zaman kazandırır.Hatta soruya karşı akıllıca sorulmuş bir soru rakibi sendeletebilir.Ve kötü giden bir tartışmayı lehinize çevirebilir.
5-Özellikle, hukuksal sorunlar doğurabilecek konu ve tartışmalarda, kelimelerinizi özenle seçin.Hakaret ve küfürlere aynı şekilde cevap vermeyin.Aşırı sinirlendiniz ve ağır boyuttaki bir hakarete ille de cevap verecekseniz, karşı tarafın kullandığı kelimelerden yola çıkın ve mutlak onun kelimelerini de cümlenize katın ki, hukuksal bir durumda, karşı tarafın sizi tahrik ve rencide ettiğini ispat edebilesiniz.’Bana şöyle şöyle şöyle diyorsun ama asıl sen şöylesin’ gibi...Tehdit kullanmayın ve kullananlara hukuki yolları hatırlatın.
6-Kısır döngüye giren ve bayağılaşan bir tartışmada takip edilecek en güzel yol, daha fazla bayağılaşmadan ’haklısınız’ diyip uzaklaşmak ve sonraki sataşma ve sözlere muhatab olmamaktır.Zira işi tartışmadan çok çamurluk olan insanların tek gayesi sizi de o potaya sokmaktır, oyuna gelmeyin.
7-Bir bayanın, özellikle evli, çoluk çocuk sahibi bir bayanın, bir erkekle gireceği
can sıkan bir tartışmada ’ne ima etmeye çalışıyorsun’ ’ne demek istiyorsun’ ’açık konuş’ gibi soruları, tartışmayı ya fazla uzatmadan bitirir, yada uzatmaya devam eden kişiyi hayli zor durumlara sokabilir.
8-Yine bayanlar, özellikle bildiği, iyi olduğu bir konuda, bir erkekle tartışacaksa, konuya hakim olduğunu, kolay kokma olmadığını en başından rakibe hissettirmesi. Baylar bana biraz kızacak ama Ademle Havvadan beri geçerli bir meseledir, akıllı, zeki, bilgili ve ağzı laf yapan bir erkeğin tahammül edemeyeceği tek şey, kendinden daha akıllı, zeki, bilgili bir kadındır.Yine aşağılama ve hakarete girmeden, konu çerçevesinde yüklenin ve yine onu hataya zorlayın.
9-İkinci madde de kısmen geçen, ’hüküm’ meselesi.Herkesin fikir yürütebileceği ucu açık konularda ’bence’ ’bana göre’ diyebilirsiniz ama çoktan ispatı yapılmış meselelerin, ona, bana, şuna göresi olmaz.Aptalca bir inatla ’bir gün yirmibeş saattir’ demek ve bunu ispata çalışmak, deliliktir.
10-Bu tip tartışmalarda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, tecrübe ve olgunluğu ve yaşça büyüklüğü, bilgi, kapasite ve haklılıkla karıştırmamaktır.Zira sizden yaşça küçük birinin, sizden her hangi bir konuda daha bilgili olması ve sizi bastırması olmayacak bir şey değildir.Mesela on yaşında piyano çalan bir çocuk, notaları benden çok daha iyi bilebilir, Mozart’ı benden daha iyi tanıyabilir, benden daha iyi yüzebilir ve iyi bildiği ve benim hiç bilgim olmayan bir konuda beni mat edebilir.
11-Liyakat, bilgi ve uzmanlık gerektiren konularda konunun uzmanlarına akıl satmayın. Elbette öğrenmek ve bilgilenmek amaçlı tartışmalar olabilir ama karşınızdakinin uzmanlığına ve uzmanlık alanına saygı duyun.Bu size yol aldırır.
12-Kapsamlı ve geniş, içinde birden fazla dal barındıran bir konu tartışılıyorsa rakibi en iyi bildiğiniz meselelere doğru yönlendirin.Bundan uzaklaşan ve girmek istemeyen bir rakip, o konuda zayıf demektir, onu bunaltıp hataya ve geri çekilmeye zorlayın.
13-Hiç bir tartışmada meseleyi kişiselleştirmeyin.Meseleyi kural, kaide ve metodlara dayandırın.Biraz vakıf olduğunuz bir konuda, bu rakibi şahsınızla ve varsayımlarla değil, bir savunucu ordusu ve ispatlar zinciriyle karşı karşıya bırakır...
14-Duygu ve hislerinizle davranmayın, zira özellikle de bilimsel ve fikri tartışmalar aklın ve pratik zekanın ve illaki bilginin öne çıkacağı tartışmalardır, duygusal zayıflık kaybetmenize neden olur.
15-Böyle bir tartışmada yapılacak en büyük gaf, hata ve çıkmaz, uyduruk bir söz yada fikri birine, hele ki o konunun duayeni birine atfederek öne sürmektir.Bu sizi kötü bir tartışmacı olmakla beraber, aynı zamanda kötü bir yalancı yapar.
16-Yeterli donanımınız, pratik bir zekanız, konuşma beceriniz, ikna kabiliyetiniz yok ise bir de üstüne üstlük asabi ve öfkeli vede tartışılan konu hakkında bilgisiz iseniz sakın sakın kimseyle cerbezeye girmeyin.
17-Ve mağlup olduğunuz yada olacağınız kesinleşmiş bir tartışmada, geri çekilmesini
kabul etmesini ve gerekirse özür dilemesini bilin ki, tartışmayı kaybetseniz de
saygınlığınızı kaybetmeyin.
18-Bu madde bütün yazının tek cümlede toplanmış halidir ve cerbezenin altın kuralıdır. Neyi bildiğiniz ve neyi tartıştığınız önemli değil, tartışmayı bilmiyorsanız, tartışmayın.
Selametle.
YORUMLAR
Bu teknoloji çağında yalnızlaşan insanoğlu zaten konuşma özürlüdür hocam
;) Tartışma kapanmıştır.;)
iyi kalem olduğunuz yazının yazım dizilişinden belli idi.
tebrikler
saygılarımla