BAŞTA KİM VAR? -TARİH TEKERRÜR EDER Mİ?-

109 yıl önce hayat günümüzdekine ne kadar da benziyor! Eğitim sistemlerinde ve siyonistlerin Müslümanlara bakışlarında bir değişiklik olmadığını görüyoruz:
Mesela 18 Mart Deniz Zaferimizin en BAŞTAKİ KAHRAMANI Topçu ER Havran’lı KOCA SEYYİT’TİR. Hemen yanındaki Er de NİĞDELİ ALİ’DİR. Onun mensubu olduğu Rumeli Mecidiye Tabyasının Kumandanı Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey Harp okulundan bir ATEİST olarak mezun olmuş! Annesinin kendisine tavır koyması sonucu, Fatih Sultan Mehmet Han’ın Türbesinde bulunan fazıl bir zatın delaleti ve tavassutuyla yeniden İslâm dininin hakikatlerini keşfetmiştir. Yani demem o ki, Müslüman memleketinde ve Müslümanlara ait de olsa bazı okulların ve bazı sözde eğitimcilerin sizin inanç temellerinizi dinamitlemesi her devirde olabilirmiş!
(İşte böyle bir kahramanımızın komuta ettiği Rumeli Mecidiye Topçu Bataryası, 18 Mart 1915 günü İstanbul’u hedefleyerek tam yol ileri komutuyla Çanakkale Boğazına giren ve etrafa ölüm kusarak ilerlemeye çalışan İngiliz Donanmasının en kudretli savaş gemileri tarafından Boğazın iki yakasını hallaç pamuğu gibi atmaya başlamasıyla isabet almış ve Bataryanın 40 kişilik personelinden 14’ü şehit olmuş, 24’ü ağır yaralı ve toprağın altına gömülmüş, sadece Batarya Komutanı Yüzbaşı Mehmet Hilmi ile Seyit Onbaşı ve Niğdeli Ali sağlam kalabilmişlerdi. İşte esasında bizim ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ! dediğimiz ve 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi dediğimiz zaferi kazanan ve tarihe altın harflerle yazan EN BAŞTAKİ KAHRAMANLARIMIZ bu yiğitlerdir; ruhları şâd olsun.)
Öte yandan, 19 Mayıs 1919 günü İngilizler Arıburnu’nda savaş suçu olmasına rağmen Mehmetçiğe ZEHİRLİ GAZ BOMBASI atacaklardı!
İngiliz Avam Kamerasında, “Savaşta bile olsa zehirli gaz kullanmak insanlık suçu değil mi?” diye soran muhalefete Winston Churchil şöyle diyecekti: “Zehirli gaz kullanmak insanlık suçudur, evet ama Türkler Müslüman oldukları için insan sayılmazlar!”
Ne garip değil mi, 21. Yüzyıldayız, sene 2024, sözde çağdaş dünyanın gözünün içine baka baka İsrail Siyonist katil rejiminin başındaki kişiler ve militan hahamlarıyla birlikte, Filistinli, Gazze’li Müslümanların öldürülmesi, yok edilmesi gerektiğini hararetle savunarak “Bunlar insan sayılmazlar, her biri birer hayvan sayıldığından öldürülmelerinde bir sakınca yoktur!” diye FETVA verebiliyorlar. Çağdaş denen kahpe dünya da bunları sadece seyrediyor! İlgisiz mi, çaresiz mi, taraftar mı, korkak mı, işbirlikçi mi, menfaatperest mi, ya da her neyse başka bir şey mi bilemiyorum!
İşte dünyanın hâl-i pürmelâli!

Murat Kahraman Murâdî
18 Mart 2024/İst.