4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
839
Okunma

içimde bir silüet koşturuyor. dursa insana dönüşüyor. yürüse çığlığa. anlamak için ya da yaşamak için geldiysem bu hayatı. neden dilimin ucundakilerle anlaşamıyoruz. söyle. verdiğimiz sözler karşısında neden bu kadar zayıf kaldık. neden zayıf bırakıldık. insan kalabilmek için verdiğimiz bu çaba neden çabadan sayılmıyor. avuçlarımın içinde boynum. kıyamet sanıyorum nefes almayı. gücünü deniyor ellerim. o sırada oluyor ne oluyorsa. kalbimin daha da inceldiğini hissediyorum. inceldikçe anlam titriyor hücrelerimde. düşündükçe kırılıyorum. kırıldıkça kabuğuma çekiliyorum. midem bulanıyor. hazmedemiyorum bu halimi.
kusurlarımın kusursuz yükselişleri var. nasıl anlatsam bilemiyorum. tavanda oluşan yaralar ellerimin içindeki güneş. gözlerime inen ay. hangi birinden başlasam dirilmeye bilemiyorum. mutfakta ölmek istiyorum. kusursuz. dereotlu çörekler gibi. ağızda dağılan tarçınlı kurabiyelerin derdinden istiyorum. kapılar delirsin sonuna kadar.
insan. mükerrer bi olasılıktır.
diyecek kadar yazabilirdim her şeyi
ama yorgunum.
afallamış hissedebilirim
ellerim şaşırabilir
sanırım. sahip olduğum o ilk düşünceyi anımsıyorum
yataktan fırlamış bir kalbim vardı. diyorum
o son hatırlayışın sesini boğazımdan temizlerken buluyorum kendimi
gözlerimi böğürtlen reçeline bulaşmış parlaklarımla buluştururken tatlı görebilirdim her şeyi
ama. korkuyorum
bir kelimenin içine saklanıp yaşamayı beklemek gibi bir şeydi. zaman
acıya maruz kalmış sesli harflerin omurganı sevmesinden daha beterdi
biliyorum kendine hayrı olmayan bir bitkinin köklerindeki çürümüşlüktü benim varlığım
hiç dönüşü olmayan kekikli bi yol şimdi
ne yapacağını iyi bilen ölümcül bir yara kabukcusu
durma iki gözüm
yoktan. bir sırtın var artık. biliyorum
kokudan durulmayan bir kalbin
kim ne derse desin
yolun sonuna gülümsedik
her yer bitmiş
her yer bitmeye yakın
her yer sırtının
ağlaması
.
10.0
100% (4)
8.0
100% (1)
5.0
100% (1)