Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
mesut.çiftci
mesut.çiftci

Zaman Yolculuğu

Yorum

Zaman Yolculuğu

7

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

568

Okunma

Okuduğunuz yazı 24.1.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Zaman Yolculuğu

En büyük yanılsamamız ve en büyük problemimiz olan zaman hususunda en fantastik düş kuşkusuz zaman yolculuğu fikridir. Hikayelerde, romanlarda, dizilerde, sinema filmlerinde ve hatta bilim çevrelerinde sık sık değinilen bir konudur bu. Peki, zamanda yolculuk etme fikri insan zihninde nasıl doğmuştur? Muhtemelen bu fikir, insanın yaşadığı deneyimler ve yaşamı boyunca edindiği bu deneyimlerin oluşturduğu hisler üzerine inşa edilmiştir. Elbette öncelikle insanın zamanı kavrayabilen bir varlık olması gerekir bu fikri inşa edebilmesi için. Aksi halde kavrayamadığı bir kavramı bu şekilde ele almak, insan için pek mümkün olamazdı. Ünlü Yazar Mark Twain bunu Adem ve Havva’nın Güncesi isimli eserinde bu durumu bence çok doğru bir dille anlatmış. Birebir alıntı yazarak anlatacak durumda değildim şu an ama aşağı yukarı bir tarifle şöyle bahsediliyor;

“Adem, yeryüzüne gönderildiği günün akşamında daha önce hiç hissetmediği bir yorgunluk hissi hissetti. Cennette hiç böylesi yorulmamıştı. Bir ağacın altına oturdu. Güneşin batışını izledi. Yorgunluk tüm bedenini esir almıştı. Gözlerini dahi açamıyordu. Önce ölüyorum zannetti ve hayatında ilk defa uyudu. Çünkü cennette ne yorgunluk ne de uyku yoktu. Uyandığında ise daha önce hiç sahip olmadığı bir şeye sahip olacaktı; düne…”
İnsanın zamanı kavrama yolundaki yolculuğu böylesine epik bir şekilde mi olmuştur elbette bunu bilmek oldukça güç. Ama şunu tahmin ediyorum ki her insanın hissettiği geçmişe özlem duygusu bize ilk insan Adem’den miras kalmış olmalı. Zira Adem yeryüzündeki yaşamı boyunca her zaman geçmişine özlem duymuştur. Çünkü geçmişinde cennet vardı Adem’in. Belki de bir zaman makinesi olsaydı yasaklı meyveyi yediği o zamana dönmek isterdi. Hemen hemen her insanın düşlediği bir durumdur bu; geçmişe dönüp hatalarını düzeltmek. Pek az insan bir zaman yolculuğu seçeneği düşlediğinde geleceğe gitmek ister. Çünkü gelecek aynı zamanda belirsizdir de. Ne ile karşılaşacağını bilememektedir insan. Oysa geçmiş dizilimi bellidir ve açıktır. Gerçi geçmişin diziliminde bilmediğimiz birçok eksik zaman dilimi var ama yine de yaşanan yaşanmıştır ve ne şekilde yaşandığı ve ne sonuçlar doğurduğu açıkça ortadadır. Ayrıca insan yapısı gereği belirsizliği değil belirli olanı tercih eder. Çünkü belirsizlik insanı huzursuzluğa iter ve her insan huzurlu olmak ister.

Eğer benimde bir zaman yolculuğu yapma şansım olsaydı bende geleceği değil geçmişi tercih ederdim. Fakat geçmişe olan zaman yolculuğum kendi hayatımla kısıtlı olmazdı. Yani milyarlarca insanın yaşadığı ve öldüğü koskoca bir dünyada benim ömrüm dediğim zaman diliminin değeri ne olabilir ki? Hatalarımı düzelmek fikri elbette çok hoş bir fikir ancak şöyle bir durum var ki; hatalarımı düzelttikten sonraki hayatım hakkında bir fikrim yok. Daha iyi mi olurdu, daha kötü mü olurdu ya da yoksa hiç olmaz mıydı? Zira şu anda yeryüzünde var olmamızın temeli de Adem’in yasaklı meyveyi yemesi değil midir? Bazı hatalar vardır ki varlık sebebidir. O yüzden hataları düzeltmek yokluğa neden olabilir. Teorik olarak da pratik olarak da varlık yokluktan her zaman iyidir. Bu durumda benim geçmişe yapacağım zaman yolculuğunun amacı günümüzü aydınlatmak olurdu.

Günümüzde yaşadığımız savaşlar, düşmanlıklar, acılar, ötelemeler, ayrımcılıklar, acılar ve insanın vahşetinin temelini insanın geçmişte var olduğunu ve yaşandığını düşündüğü olaylar oluşturuyor. Bu sebepten dolayı bu geçmişe dair inanış ve düşüncelerin gerçeğe dayanıp dayanmadığını anlamak için geçmişe gitmek ve olanları gözlemlemek isterdim. Öncelikle yeryüzünün oluşumunu gözlemlemek isterdim. Çünkü yeryüzünün oluşu her dinde ayrı anlatılmış. Ardından Hz. Adem’in yeryüzündeki günlerini gözlemlemek iyi olurdu. Ardından yüzyıllardır devam eden ve milyonlarca insanın öldürülmesine acı çekmesine neden olan inanç savaşlarına son vermek için Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet dinlerinin doğuş aşamalarını gözlemlemek isterdim. Hz Musa, Hz İsa ve Hz. Muhammed ne demiş, nasıl demiş ve biz ne anlamışız? Zira Yahudiler kendilerinin haklı olduklarını, Hristiyanlar kendilerinin haklı olduklarını, biz Müslümanlar da kendimizin haklı olduğunu düşünüyoruz. İşin aslı neymiş bizzat öğrenmek sorunumuzu temelden hallederdi. Düşlediğim bu zaman yolculuğu eğer ütopik bir düş olmasaydı oldukça iyi bir deneyim olurdu benim için. Elbette bu gözlemlemeyi kesinlikle etkide ve etkileşimde bulunmadan yapmak gerekirdi. Zira en ufak bir temas devasa değişikliklere neden olurdu.

Biz insanların en büyük yanılgısı kendimizi her şeyi biliyor sanmamızdır. Uzaya bile çıktık ve sözümona üstün varlık olduk. Ama günümüz dünyasına yön veren geçmiş mitlerimiz ile belirsiz. Yakın tarihimizde bile büyük boşluklar var. Bu boşlukları doldurmak geleceğe daha sağlam ve daha doğru adımlar atmamızı sağlayacaktır. Ancak bilim böylesi bir zaman yolculuğunun yalnızca hayal dünyasında var olabileceğinden bahsediyor. Yani bir zaman yolculuğu mümkün olsa bile teorik olarak yalnızca geleceğe gidebilmek mümkünmüş. Geçmişe gitmek mümkün değilmiş. Bu cihetten bakıldığında geçmişi bilmek son derece mühim ve bir o kadar mühim olan bir diğer şey de geçmişteki hataları kabul etmek ve onları hayatın bir parçası olarak görmektir.

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zaman yolculuğu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zaman yolculuğu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zaman Yolculuğu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
neneh.
neneh., @neneh-
25.1.2024 20:04:31
İlginç bir konu.Zaman yolculuğu mümkün olabilseydi eğer; yolculuğa muvaffak olanlar farklı neden sonuç ilişkileri ile ilgili verilerle yine gerçeklere ulaşamayacaktı.Zira donanımsız yolculuklar , yada aşırı donanım ile eskinin kıt kanaat dönemlerini irdelemek örtüşür müydü ,ayrı bir muamma. Tam beş defa okudum muhteşem yazınızı fasılalarla.Zamanda yolculuk..Rüyalar ve hayaller..Kutluyorum güne gelen başarınızı.Sağlıcakla.Saygıyla.
ayşe1
ayşe1, @ayse1
25.1.2024 17:05:02
İnsanoğlunun en önemli melekesinin başında 'merak' gelmekte. Bu da araştırmayı, çalışmayı, gelişmeyi, geliştirmeyi , odaklanmayı tetiklemekte. Ben bir gün geçmişe ve geleceğe gitmeyi başaracağımızı düşünebilirim.

Kaldı ki bilim insanları, insan beyninin samanyoluna benzediğini düzinelerce uzay görsellerini inceleyip beyinle karşılaştırarak açıkladılar ki düşlemenin, düşünmenin sınırı olmadığını kavrayabiliriz.

Geçmişten dersler alarak deneyimli adımlarla iyiye, güzele, ideale ilerlemek, gezegenimizi sevgi ve barış içinde güvenli bir yaşama taşımak ne benzersiz bir mutluluk olurdu...

Yazınızı zevkle okudum.
Tebriklerim ve saygılarımla.

İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
25.1.2024 13:05:58
Çok haklı bir tepki çalışmasıdır , boyayarak yada süsleyerek hiç bir şeyi kendimize mal edemeyiz , kutlarım çalışmanızı çok beğendim haklısınız hocam
Umay Alkım
Umay Alkım, @umayalkim
25.1.2024 11:42:56
Sayın Çiftçi,

Dün eski yazılar arasında bu sitede gezinirken "Adem" konu başlıklı bir yazıya rastladım. Bir film şeridi gibi insanlık tarihi düşüncelerim arasında geçti. Yazarın ele aldığı konu bir çok konuyu irdeleme vesile olurken düşünce atlasımda konu Lilith'e kadar geldi. (Lilith, Kuranı Kerimde geçmemekte. Ne kadar doğruluğu kesin bilemiyoruz.) Lilith, İnsanlığın yeryüzüne inişinin sebebi ise var olan savaşları ve mevcut sitemdeki hüketmetleri düşününce bu oluşumların ne tanrının ne de doğanın ama insanoğlunun yarattığı kuruluşlar ve olaylar. Bizi anlamak aslında çok kolay iken yaşadığımız tarih bir o kadar zorlaştırıyor. Yaralarımız var oluşumuzun sebebi ise aynı perspektiften bakınca hatalarımızda varlığımızın SEBEBİ. Daha sonra sanatçıların Lilth'i nasıl yorumladıklarını biraz araştırdım. Aşağıda bir bestenin Lilth'i nasıl yorumladığına baktım.

https://www.youtube.com/watch?v=8GVzlkVkFaI

Kısacası, zaman yolculuğu mekansal olarak gerçek olmasa da kendü düşünce dünyamızda zaman yolculuğu yapmak sanki münkün gibi.

Saygı ile.
Yusuf Akkaya
Yusuf Akkaya, @yusufakkaya
25.1.2024 00:35:45
Zamanda yolculuk mümkün müdür bilmem ama zamanı iyi kullanmak elimizdedir. Bize düşen her anın kıymetini bilmektir…
Nice kıymetli yazılar dökülsün sadrınızdan ve yazdıklarınız salih amel olarak defterinize kaydedilsin…
CaNMaYBuL
CaNMaYBuL, @canmaybul
24.1.2024 23:56:11

Bismillahirrahmanirrahim


Zamanın dokusunda kaybolmuş düşlere kapılıp, geçmişin özlemiyle yoğrulmuş insan zihninin, zaman yolculuğu fikriyle dans etmesi, bir epik masalın kırık dökük sayfalarını aralamak gibidir. Adem'in ilk uykusunda, cennetten dünyaya düşüşüyle başlayan bu efsanevi yolculuk, insanın yorgunluğunu taşırken, aynı zamanda geçmişin masalsı özleminin kokusunu da beraberinde getirir.

Mark Twain'in kaleminden damlayan sözler, Adem'in yasaklı meyvenin tadını almasının ardındaki uykusuzluğunu, geçmişin gizemli koridorlarındaki bir rüyanın izlerini sürmeye benzetir. Çünkü geçmiş, bir zaman makinesinin kontrol düğmelerine değil, kalplerimizin derinliklerine dokunur, iz bırakan her hatanın anlamını yeniden yazarak.

Geçmişe dönüş hayali, insanın özündeki bir özlemle beslenir; geçmişin sayfalarında kaybolmuş hikayeleri, tarih boyunca yazılan acıları ve sevinçleri gözlerimizin önüne getirir. Ancak, bu zamanın dokusuna müdahale etmek, belirsizliğin korkulu dünyasına adım atmak demektir. Belki de, her hata, bir varoluş nedenidir ve geçmişin gölgelerinde kalmış o hatayı silmek, geleceğin bileşimini değiştirmek anlamına gelir.

Eğer kendi zaman yolculuğumuzu seçme şansımız olsa bile, bu seçimde kaybolan anılarla birlikte yaşamak ya da geleceğin belirsiz yollarını keşfetmek arasında bir denge kurmak zorunda kalırız. İnsanlık, sadece kendi geçmişini değil, tüm insanlığın geçmişini anlamak istemelidir; çünkü bu, geleceği daha anlamlı kılar.

Bilim, geçmişi elle tutulur bir zaman makinesiyle gözlemlemenin sınırlarını çizer, ancak bu, insanın tarihinin önemini küçümsememeli. Geçmiş, yaşanmışlıkların öğretmenidir ve belki de gerçek bir bilgelik, onun izinde yürümeyi bilmektir. Bu nedenle, insanlığın kolektif geçmişiyle yüzleşmek, yarınlara daha bilinçli adımlarla ilerlemek anlamına gelir.

Elhamdülillah Cümleden…
Gönül Pınarı
Gönül Pınarı, @gonul-pinari
24.1.2024 12:09:23
Anlamlı ve mesajı net ibret alınası bir paylaşımdı, insan doya doya yaşadığı güzel günleri mutlaka anımsıyor ve o günleri tekrar tekrar yaşamak istiyor. Güzeldi tebrikler kaleminiz daim olsun. Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL