Son yıllarda şehirlerimizin en verimli arazileri hobi bahçeleri adı altında talan edilmekte… Kentlerde yaşayan insanlarımızın şehrin gürültüsünden kurtulma ve doğa ile iç içe yaşama arzusunu bilen emlakçılar, rant peşinde koşanlar; tarım arazilerini 200- 300 metrekare parsellere bölüp satmakta. Eskiden şehirlerimizin kenar semtlerinde derme çatma gecekondu evler vardı. Şimdi ise hobi bahçesi adı altında HOBİKONDULAR var.
Bir tarafta Tarım ve Orman Bakanlığı, atıl tarım arazilerini üretime kazandırma çalışmaları yaparken; bir taraftan da aktif üretimde olan tarım arazilerini hobi bahçesine dönüştürerek tarım dışına çıkaran kuruluşlar var. Oysa bugün ki yöneticiler seçim çalışmalarında verimli tarım arazilerine hobi bahçesi yapılmasına izin vermeyeceklerini, yapılanları da yıkacaklarını beyan etmişlerdi. Yapılmasına izin vermeyecek kurumlar yıkmak yerine internet, elektrik ve su bağlantılarını yapmışlar.
Hobi bahçeleri tamamen yasaklansın mı? Elbette hayır.
Yapılmalı ama verimli tarım arazilerine yapılmamalı. Yasalara uygun olarak üretimden çıkmış, tarım yapılmayan yerler olmalıdır. İnsanlarımızın geçmişteki tarımsal üretime olan özlemini ve kırsalda yaşam isteğini; hobi bahçelerinde değil de kent bahçeciliğinde gerçekleştirmesi özendirilmelidir.
Kent bahçeciliği hobi bahçeciliğinden farklı; kent bahçeciliği verimli tarım alanlarında yapılmıyor. Kent içerisinde veya yakınlarında bulunan boş alanlarda, evlerimizin ya da apartmanlarımızın önünde veya arkasında bulunan boş alanlar, teraslarımız ve balkonlarımız kullanılıyor.
Amacımız; verimli tarım arazilerine hobi bahçeleri yaparak tarımı yok etmek yerine, tarımı üretimi destekleyen kent bahçeciliğini teşvik etmek olmalı.


Fevzi GÜLTUNA