Tevhid ne mi...

Kilise de tevhidi kabul eder ama bir aile gibidr yaradanla yaradılan der.Hint beyni de şirket gibidir der İslam aile gibi deme der...doğrulmayan doğurmaz İsaya "Oğul" deme dedi...Muhtaç olmayanla muhtaç olan ayni değil der...İhlas suresini anlayarak oku...

Esma sahibinin emanetçisi de yaradılana ama aile gibi deme şirket üyeleri gibi deme..emanetçi gibi ayna gibi gölge gibi örtüşür

"Kenarına bak bezini al"derler...aynı fabrikanın mamülü değil yaradanla yaradılan...muhtaç değildir esmanın sahibidir esmanın kaynağıdır...yaradılan ise muhtaçtır.doğmuştur ve doğurur...Başlangıcı vardır sonu vardır...Yaradanın başlangıcı yok sonu yok...ilmin esmanın sahibi...emanetçisi aynası gölgesi değil...

Şefaatçinin emanetçisi de yaradılana.Hidayetin kaynağı sahibi esmanın sahibi Allah,İsa ölüyü diriltti.emanetçisi oldu bu eylemin

Hz Ademi cennetten atan Allahtır çünkü Allah "El-Hakimdir"şeytan Allahın Kahhar esmasının askeridir...bir görevli bir memur...etken değil...sıfırdır...ama sıfırın başına 9 koy doksan olur...hz Ademe secde etmeliydi şeytan...etken değil çünkü.sıfırdır yani onun güçlü oluşu Allahtandır kendinden değildir...ihlaslıya zarar veremez çünkü hiçtir...kibiri hakketmiyor..."Hak Ali"diyen.Aliyi hak eden var Ali hiçtir...Hz Mevlanayı mevlamız eden imamızın kılan var...Miraca çıkmadım çıkarıldım"dedi efendimiz.eyleme hale düşünceye duyguya erdiren Allahtır.hidayet Allahtandır peygamber mürşit vesiledir sebebtir sebeb kılan ise Allahtır...

Yaradanla yaradılan örtüşür.ama "oğul"denecek derecede değildir bu örtüşme.ayna gölge denecek emanetçi ve hiç denilecek derecede

Asiliği savunan mürteddir."Güzele bakmak güzeldir"diyen gözzinasını"kasreddiyse mürteddir.Tevbe etmeli...Şeytan müşriktir asiliği savundu çünkü...sebeb-sonuca bağlıdır...hz Adem ihlaslıydı şeytan onu cennetten çıkarttırdı ama hz Adem tevbeye tevvaba aşık oldu tevbeye aşık oldu yine cennete erdi...Allahın Kahharlığı rahmet oldu hz Ademde ihlaslı da...ama şeytan da cehennem de tevbeye aşık olacak asilik sıfırla çarpılacak yani...tevbe asiliği sıfırla çarpma matematiğidir...

Evet...tevbe et...Rabbinize yalvarıp yakararak ve içten içe dua edin. O, sınırı aşanları asla sevmez (7/55) sınır ne mi esma ...asinin sabrı bile asiliktir şirktir...Tevbedir cennetin anahtarı şeytan da tevbe edecek ama bu tevbe cenneti açmayacaktır...sırası değişmeyecek şeytanın ve asilerin sıfırla çarpılma yok imtihan bittikten sonra.asilikleri adl sıfatı gereği sıfırla çarpılmaz imtihandan sonra yanlışlarını öğrenen öğrenci sınıfı geçmekle ödüllenmez...Firavun da son nefeste tevbe etti...

Evet...Tevhidin karşıtı şirktir. Bu sebeple Kur’an’da Allah’ın birliğini konu edinen kavram ve ifadelerin yanında O’nun şerikinin bulunmadığını belirten beyanlar da vardır, bunların sayısı diğerlerinden çok fazladır. Kur’ân-ı Kerîm’de tevhid kelimesi geçmez, ancak “vahd” kökünden gelen vâhid, ahad, vahde(hû) yer alır. Eş‘ariyye kelâmcısı Ebû Abdullah el-Halîmî’ye göre Kur’an’da ve hadiste Allah’a nisbet edilen “kâfî” (kulunun bütün ihtiyaçlarını karşılayan) kelimesinin yanı sıra “alî, azîm, refî” gibi isimler O’nun birliğini telkin eder (el-Minhâc, I, 190) Ayrıca Tevhîd adı da verilen İhlâs sûresindeki “samed” (ihtiyaçları sebebiyle herkesin yöneldiği ulular ulusu müstağni) ismini de bunlar arasında zikretmek gerekir. Aslında Kur’ân-ı Kerîm’de yaratılmışlara özgü acz ve eksiklik bildiren bütün sıfatlardan zât-ı ilâhiyyeyi tenzih eden ve sayısı çok fazla olan âyetler tevhid ilkesini açıklığa kavuşturan deliller konumundadır. Çeşitli hadis kaynaklarında tevhid kelimesinin yanı sıra bu kökten türeyen fiil kalıpları, ayrıca vahdehû, vâhid kelimeleriyle (Wensinck, el-Muʿcem, VII, 157-159) ahad ve samed isimleri (İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10; Ebû Dâvûd, “Vitir”, 23; Nesâî, “Cenâʾiz”, 117) yer almaktadır. (TDV İslam Ansiklopedisi)