Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksa’ya getirilen Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın mirac yolculuğu devam ediyordu. Mescid-i Aksa’da gökyüzüne yükselecek Mirac merdiveni kurulmuştu. Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm ve Cebrail (a.s.) bu merdivenden birlikte gökyüzüne yükseldiler. Allah’ın mülkünde her şey bir düzen ve sistem altında işletildiğinden dünya semasına varıldığında görevli melek gök kapısını açmış ve onları buyur etmiştir.

Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm mirac yolculuğuna devam ederken semanın her katında peygamberlerle ayrı ayrı görüştü. Yedi kat semadan sonra Peygamber Efendimiz Aleyhis- salâtü Vesselâm, Cebrail’e (a.s.) yolculuğa devam edip, Cenab-ı Hak’kın ayetlerini temaşa etmeye devam etti. Nihayetinde Sidret-ül-münteha diye adlandırılan varlık âleminin son noktasına gelindi. Buradan ileriye Cebrail (a.s.) ve Burak atının geçmesine müsaade yoktu. Bu bakımdan Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm yolculuğuna yalnız devam edecekti. Kendisine Cennetten Refref adı verilen ipek bir döşek getirilmişti. Bunun üzerine oturup yolculuğuna devam etti. Kâb-ı Kavseyn diye anılan makama vardı. Ve Cenab-ı Hak’kı görme şerefine kavuştu.


Ahmet TULGANER