Yarının ve bugünün paragrafları
O kadar zor ki hayalini kurmak. Aynı hayali kurmakta sebat etmek. Acele etmemek. Bazen ölümle burun buruna gelir insan. Bazen bir ölüyle konuşur. Anılarını tazeler zamanların. Anıların peşinden sürüklenir.Gitmelerin idrakinde değildir insan. Vardayamaz öyle kolayca. Taşlar yerine oturmaz bir türlü. İnsan kendisini çaresizce uykuya verir. Ansızın uyur. Ancak o zaman gezdirir kalbini rüyalar yoluyla.
Kim bilir belki bir kapıyla imtihan olur kalbi. Tam o sırada rüyadan çıkarır kalbini. Uykunun ilacı yine uyku olur.
Insan şu âlemde kocamış hayallere ulaşmak için küçücük kalır. Sevdaya koşarken yakalanır.
Bilse ne zaman çalacak son saat. Meydandaki kalabalık nereye akacak bilse.
Doğruluk sancısı mı bunlar? Yoksa haklılık payı mı? Ruhunu şeytana satmak dedikleri var mı sahiden. İşte, salt bunlardan ibaret değil sorguladıklarım.
Bir matematik problemini çözmek gibi değil yaşamak. Say ki bir türküye yakalandım. Pencere pervazlarında hayallerimle kaldım.
Hava kuru ayaz ya da yağmurlu gök gürültülü olsa ne fark edecek? Fark edecek mi? Üstelik hava tahmin raporlarına göre hava ılıman seyredecek.
Sana gitme demeyeceğim
Sensiz de aşığım sana
Sensiz de yokum
Parmakların hasta ediyor kalbimi
Gözlerin hasta ediyor
Aramızda rüzgârlar var
Yollar var
Setler var
Seninle aramızda geceler var
Nasıl da incinmiş kalbim
Toplayamaz artık sarı çiçekleri kalbim
...
Bir hayaldi geçti. Bir hevesti bitti. Geceyi onarmak kimin fikriyse ortaya çıksın. Gece yarısındaki en derin düş boş bir evin içinde uykulu gözlerle sabaha yaklaşmak.
...
Derken boz rengi çalı kuşunu tutuşturuyorlar ellerime. Çok yorgunum diyorum ya da küskünüm. Onu bu kalbimle taşıyamam. Onu saklayamam.
Fakat anlamıyorlar. Ben bir hayal anlatıcısıyım. Hüzünlü kalbim sağır zamanların yorgunu. Artık hislerimi kontrol etmek istemiyorum.
Mahvash / Munise Senem UÇAR