2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
499
Okunma
Nereye ve neyden olduğunu bilmediğim bir kaçış var içimde. Belki de kendimi bulmak niyetiyle. Bulunduğum zaman dilimlerinden çok uzak, bilinmez diyarlarda eğleşiyor ruhum. Kaybolmak istiyorum, gitmek bu asrın kalabalığından ötelere. Kendimden uzaklaşıyorum belki de, kendimi aramaya çıktığım bu yolda. Sözsüz kelamlarla süslü saatlerde, bakışlarımda ifadesiz cümleler biriktiriyorum. Hayat dipsiz bir kuyu kendimi ansızın bırakıyorum. Bazı zamanlar kırılan kanatlarımla çırpınırken, çoğu zaman boşlukta savruluyorum. Ömrümün solan tenimde söndüğünü hissediyorum. Afallıyorum taşlaşan yüreğime çarpınca gözyaşlarım. Direniyorum kirpiklerimin hücumuna, kanıyorum derinlerden gelen sızıya. Sırrını çözemiyorum bu dilemmaların. Sıvası dökülen boyasız evler gibiyim öylesine bakımsız ve harabe. Anılar, zihnimin dehlizlerinde zaman aşımına uğrayan seyyale.
Ben bu muyum? Sorsam hangi cevabı bulurum? Yüzün gülmüyor eskisi gibi diyorlar. Farkında değilim, hangi denizin renginde söndürdüm fenerimi. Suskunluğun şifasıyla tanış oluyorum belki. Sarı yapraklara, kuşların kanatlarına fısıldıyorum umutlarımı. Tutsun ellerimden kaldırsınlar diye ruhumdaki ağırlığı. Kitapların arasına saklıyorum avuçlarımı yakan dualarımı. Kalbimin ritmine uymayan lahzalarda boğuluyorum. Her nefeste biraz daha eriyerek.
5.0
100% (1)