Mesele güçlünün yanında olmak değil; mesele haklının yanında yer alabilmekti.

Dünya devletlerinin hemen hemen hepsi (ülkemiz gibi istisnalar dışında), yıllarca aslan pençesindeki Filistin’i bu yüzden görmezden geldi.

Korku muydu? Sıra bana gelecek kaygısı mıydı?
Çıkar ilişkileri miydi? Tam bilemiyorum.

Bildiğim; onların müslüman din kardeşlerimiz olması ve bu yüzden, ırkçılık davaları ile hor görülerek büyük eziyet görmeleri idi..

Filistin, bir "çocuk mezarlığı" ülkesi haline geldi.
Filistin, açık hava hapishanesini de geçti.
Filistin şimdi bir toplama kampı olmak üzere..

Benliklerinden, kültürlerinden koparılan, yakalanmaya aday bir av gibi kurt kapanında, şimdi…

İsrailli bir komutan, Filistin halkından "hayvan" diye bahsedebiliyor.

Elektrik yok, su yok, yemek yok, can güvenliği zaten yok. Yok da yok. Ve bu komutan; "Orada hayvanlar gibi yaşasınlar" diyor, yaptıklarını överken. Aslında hayvandan öte olan, garip ve insanlıktan muzdarip kendi mahlukat kisvesiyle..

Filistin halkının özlüklerini, dirençlerini yok edip tükürüp atmak istiyorlar.

Amaç ne?

Küçük gördükleri, yetmiş beş yıldır bir hayvan gibi ezmeye çalışıp işgal ettikleri o vatanı tükürüp atmak orayı ölü bir yer haline getirmek istiyorlar.

Lakin; ünlü filozof Platon’un dediği gibi; "Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.
Çünkü kimin kimi yiyeceğine ’suyun akışı’ karar verir."

Bedir’de peygamber efendimiz (s.a.v);

"Allah’ım, bu askerler kendilerini taşıyacak bir binekten yoksunlar. Onları sen taşı! Allah’ım, onlar çıplaklar. Onları sen giydir! Allah’ım, onlar açlar, onları sen doyur!” diye dua etti de sen; Bedir günü kendisine zafer nasip ettin ya..

Dönüşte her biri mutlaka bir ya da iki deveyle, elbiseli ve karınları tok olarak Medine’ye gelmişlerdi ya..

Sana bu dua ile dua ediyoruz..

Çoluk, çocuk, direnişte olan tüm küçük büyük mücahitleri, masumları koru Allah’ım!.. Onlar çıplaklar sen giydir! Allah’ım onlar açlar, sen doyur. Onların yoksunluklarını gider!

Nasıl dua etmemiz gerektiğini biz bilemiyoruz. Efendimizin duası gibi, dualarımızı sen, en güzeli ile bizden kabul et. Koru din kardeşlerimizi..

Sen bir avuç mücahidin kazasını mübarek eyle!

Sensiz bir yaprak bile kımıldamaz ki Allah’ım..
Sen bilen, sen gören, sen zalimlerin zulmünden haberdar olan, sen kahredensin!

Suyun akışını en kısa sürede, Filistin halkının lehine çevir!

"Bütün çocukları öldürseniz de, elbet bir Musa sağ kalacak" sözüne istinaden, gönder İsrail ordusunun üzerine Ebabil kuşlarını ki, helak olsunlar...

Amin Amin Amin!