-Kiralık Adam/ Yazgülü Aldoğan -


Hani derler ya roman "hayatta olmuş ya da olması mümkün olayların" anlatımıdır, diye bu eserde de bunlardan kesitler vardı.
Bir kadın yazarın bakış açısıyla adeta düş-tü, gerçek olamayacak kadar güzeldi...Neden mi, çünkü sevgi önünde erkek cinselliğinin çelikten bir duvar gibi durması ve irade gücünün muhteşemliği inanılmaz bir sahneyi serdi göz önüne...mümkünü yoktur, dedirtti. ve elbette Hayal, onu sevdiğinin gelecekteki yaşamındaki mutluluğu için pes etmesi ya da sevginin üstünlüğü olarak sunulan, öne sürülen bu mazeretin altındaki asıl gerçeğin "kadının kendinden genç bir erkekle sürdürmeye çalıştığı hayatta" havlu atması; kızından bile kıskanacak kadar sevmek, yaptığı işe rağmen sevmek, yuva kurup aile olduğunu sanmak... Sanırım yazar da biliyor hayatın bir düş kadar yalan olduğunu ve insanlara diyor ki "tadına varabildiğiniz kadar yaşayın, nasıl olsa bir yerde tökezleyip vazgeçeceksiniz"... Katılmıyorum bu sona; bu sevgi, bu vedayı hak etmedi, sevgisine sahip çıkan insan, yaşlılıkta da sahip çıkar gönlünü verdiğine ve karşıdaki adına karar vermemeli kişi, çünkü Uğur, bir kez bile "baba" olma arzusundan söz etmedi.
Bu eserin ana düşüncesi "Kadınlar sevdiklerinin gözlerindeki sevgisizliği görmeye dayanamazlar ve bu uğurda gerekirse sevilirken gitmeyi tercih ederler." - 2010’dan kalan bir inceleme-



SERAP HOCA