Yahudiler Hz. Zekeriya ve Hz. Yahya’yı şehit etmekle yetinmemiş, kurtuluşu Hz. İsa’yı da öldürmekte bulmuşlardı. Bu korkunç kararı alıp, tuzaklarını hazırlamaya başladılar. Tuzağın kendi başlarına geleceğinden haberleri yoktu.

Taytanos adlı kişi iman etmiş gibi havarilerin arasına katıldı. Hz. İsa ve Havarilerinin yaptıklarını inançsızlara rapor ediyordu. Nihayet öldürme planlarını tatbikata koydular. Taytanos yerlerini zalimlere haber verdi. Evin etrafını sardılar. Onlar gelmeden Cenab-ı Hak, İlahi takdirini Cebrail’le (a.s.) Hz. İsa’ya şöyle bildirdi:

“Ey İsa! Seni ecelin geldiğinde öldürecek olan Benim. Seni Ben semâya yükselteceğim, Yahudilerin suikastından tertemiz kurtaracağım ve sana uyanları kıyamete kadar seni inkâr edenlere üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak ve anlaşmazlığa düştüğünüz konularda hükmü Ben vereceğim.” (Âl-î Îmrân,55;Nisâ,158)

Hz. İsa göğe çekilmişti. Taytanos havarilerin arasına dönmüştü. Fakat Hz. İsa içlerinde yoktu. Durumu haber vermek için dışarıya çıktığında, Cenab-ı Hak Taytanos’un yüzünü Hz. İsa’ya benzetince, Hz. İsa diye Taytanos’u yakaladılar. Taytanos Hz. İsa olmadığını ne kadar anlatmaya çalışsa da dinlemediler ve Taytanos casusunu çarmıha gerip, öldürdüler.

Bir müddet sonra kendileri de şüpheye düştüler. Öldürdükleri kişinin Hz. İsa’ya benzemediğini gördüler. (Nisa, 156-157)

Ayetlerde yukarıda ifade edildiği gibi Hz. İsa henüz ölmemiş, Cenab-ı Hak o’nu semaya yükseltmiştir. Dolayısıyla şuan hayattadır. Peygamber Efendimiz Hz. İsa ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:

“İsa ölmemiştir. O kıyametten evvel size dönecektir.”

Bediüzzaman bu hadisi şöyle yorumlamıştır: Kıyametin kopmasına yakın bir zamanda Hz. İsa’nın gökten inerek Deccalı öldürecek ve Kuran’a uyup, İslam’ı takviye edecektir. Bu çerçevede ahir zamanda Hıristiyanlıkta tekrar hakiki saf şekline dönüşecek, yani Hıristiyanlık yanlış inançlarından sıyrılacak İslamiyet’in hakikatleriyle birleşecek ve Hıristiyanlarla Müslümanlar, Allah’ı inkâr eden küfür ve sapık görüşlerine karşı omuz omuza verecek onları mağlup edeceklerdir.

Bu çok büyük bir müjdedir. Demek ki, ahir zamanda Hıristiyanlık dini yanlış görüşlerden kurtulacak, İslamiyet’le tek vücut olacak. Böyle bir gücün karşısında hangi yanlış, kötü, sapık kişi ve görüş durabilir.

Gelecekte en gür sedanın, İslam’ın sedası olacağı, yani İslamiyet’in gerçek anlamda anlaşılıp, güzelliklerinin insanlar arasında bir hayat felsefesi haline geleceği müjdesi boşuna verilmemiştir. Allah’a ne kadar şükretsek azdır; mutlu huzurlu günler sadece Müslümanları değil, bütün insanlığı beklemektedir.




Ahmet TULGANER