5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
554
Okunma
Antalya’da doğdum. Annem de babam da köy çıkışlı. İki tarafım da geniş aile. Ben de çok geniş bağları olan bir ortamda büyüdüm, hala da aynen devam ediyor. Annem Manavgatlı(Antalya kasabası), babam Tuncelili. Ama babamlar Kürt değil, Alevi. Horasan’dan gelmişler. İki tarafım da inanılmaz yoğun bir kültüre sahip. Babamlar çok dürüst annemler ılımlı tutucu özelliklere sahip.
Çocukluğum Manavgat’ta sokaklarda arkadaşlarımla oynayarak geçti. 1984 doğumluyum. Teknolojinin çok yoğun olmadığı dönemler. Yazları da babam otellerde aşçıbaşı olduğu için otellerde geçti. Çocuklar için düzenlenen yüzlerce etkinliğe katıldım, çok yüzdüm çocukken.
Annem ve babam ben 6 yaşındayken boşandılar. Babam tüm sülaleyi Tunceli’den Antalya’ya getirdi, onları işe soktu. Çoğu zaman, babam çalıştığı için, bizde kalan halamlar baktı bana.
İlkokuldan sonra Anadolu lisesini kazandım. O zaman Antalya’da sadece 4 Anadolu lisesi vardı.
İlkokulda dersler kolay olduğu için pek ders çalışmazdım. Ama çok çocuk kitabı okurdum. Ortaokul ve lisede çok ders çalıştım ve 4.99 not ortalamasıyla mezun oldum 2002’de. Tam da Türkiye’de siyasi değişim başladığı zamanlar.
14 yaşımda yazları otellerde animasyonda çalışıyordum. Günde 15 saat çalışmalıydık ve ben türlü zorluklar yaşıyordum ve sezonu bitiremiyordum. Kişilik olarak güçsüzdüm ve ayak uyduramıyordum. 6 ya da 7 farklı otelde böylece çalıştım.
Lisede bölüm seçerken herkesin, sayısala yatkın olsa da olmasa da, sayısal bölümü seçtiğini gördüm ve ben bu korkaklarla okumak istemiyorum deyip yabancı dil bölümünü seçtim. Yabancı dilim iyiydi ama sayısal derslerim de iyiydi. Matematikten 100 alıyordum örneğin. Bu arada ortaokul ve liseyi evde yalnız yaşayarak bitirmiştim çünkü babam lojmanda kalıyordu.
Üniversite sınavında Türkiye 15.’si oldum ve Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümünü kazandım. Sevemedim o üniversiteyi. Örneğin dans klubünde salon dansları öğretiliyordu. Ortaçağda değildik ve ben modern dansa aşıktım. İlginç yararsız ödevler veriliyordu. Bana yapay geliyordu. Kendimi geliştiremeyeceğimi hissettim. Ve birinci dönem bitmeden üniversiteden ayrıldım. Hazırlık sınavını atlamıştım.
Antalya’ya döndüm ve Club Zigana’da animasyonda çalışmaya başladım. Orada yoğun dans dersleri aldım. Beyaz Rus, Rus, Ukraynalı, Bulgar eğitmenlerim ve dostlarım oldu. Başroller benimdi ve çocuk klubü şefiydim. Orada 3 sene çalıştım.
Geleceğimi göremedim ve bu kez Yıldız Teknik Üniversitesi İngilizce öğretmenliği bölümünde okumaya başladım. 3 sene okudum ama işler istediğim gibi gitmedi çünkü lisedeyken uyuşturucuya başlamıştım ve bu dönemde çok abartmıştım. Hastalandım. Kullandığım maddelerden beynim hasar görmüş. Üniversiteyi tekrar bırakmak zorunda kaldım. Adeta delirmiştim. İşte en zor dönem o zaman başladı. Akıl sağlığim yerinde değildi ve bence hazır olmayan bir aileye düşmüştüm. Yıllarca çalışmadım. Hasta halimle çalıştığım zamanlar da oldu.
Babam evden kovuyordu, anneme gidince o da kovuyordu. Sokakta kaldığım günler oldu.
Defalarca kez hastanede yattım. Bir kere babamın arabasını verdiğim arkadaşım arabayı çarptı. Çok ısrar etmişti. Bir kere suçum olmayan bir şeyden dolayı mahkeme para cezası verdi ama daha çok benim akıl sağlığımdan kaynaklanıyordu.
İşte böyle böyle delirdik biz.
Şimdi arada ufak işler bulunca çalışıyorum. Genelde evdeyim.
Bu arada geçen sene Anadolu Üniversitesi Ev İdaresi bölümünden 4 üzerinden 3.64’le mezun oldum(açıktan). Aradığımı Anadolu Üniversitesinde buldum. Bana istediğim eğitimi verdi çünkü bilgi verdi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de kendimi çok geliştirebildim.
Hayalim iyi bir eğitimdi, oldu. Bu ülkede eğitim yok diyenlere aldırmayın. İsteyene var. Mesela Ev İdaresi bölümünde aile, hukuk, psikoloji, sosyoloji, teknoloji, işletme, sağlık, tüketim derslerini verebildim.
Bugün ilaca bağımlı bir engelliyim ve hayat devam ediyor..