7
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
672
Okunma
Israrları sevmem.Israrla ’’ye’’ derler.Israrla memleketini sorarlar.Israrla’’ hangi tarikata bağlısın ’’diye sorarlar.
Bir gün bir davette imamın bayıldığı türden iki patlıcan tabağıma oturmuş bana göz kırpmakta.Bir de değil, iki tane.
Israrla ’’yeeee’’diyorlar.Yesem bayılmayacağım kesin.Perhizi bozmanın sonucu ne kestiremiyorum.
Yine bir gün toplantıda toplanılan salonda değişik dakikalarda aynı soruyla muhatap oluyorum.’’Nereli siniz?’’Toplantının formatında bu yok.’’Nasılsınız ?’’sorusu biraz daha mantıklı böyle toplantılarda.İlk defa karşılaşılan bir yerde künyesini okumak toplantının raconuna ters.
Allah’ıma bin şükür Ramazan geldi.Son on günün de Kadir Gecesini arayıp ihya ederken yolumuz camiye düştü.Namazı kıldık.(Allah kabul etsin).Yan taraftan cemaatten biri seslendi.’’Hangi tarikattansın?’’Haydaaa..Buyrun bakalım.Tarikatten olmayan yolsuz mu oluyor şimdi?..Tarikte karşılaşmadan refik olunamıyor mu şimdi?..İslamın ilk yıllarınta tariklere ayrılmışmıydı insanlar?..Kimin etrafında tek kale olarak toplanılmıştı?..Bölük pörçük olmak niye?.
At izinin it izine karıştığı devirlerin kapısı işte böyle aralandı.İnsanlığın tükendiği, dinin menfaate dönüştürüldüğü,inançsızların parayla cenneti parsellediği bir dönem.
Israr etmeyin kardeşim yemezler.Zira bütün bunlar yenilir yutulur şeyler değil.Diyetteyim.