Genç Yazar Mücahid Karaçınar: “İnsanı olgunlaştıran yaşı değil hayata olan bakış açısının genişliğidir.”



TURAN YALÇIN- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
MÜCAHİD KARAÇINAR-1994 yılında Sivas’ta dünyaya geldim. Kitaba olan ilgim lise yıllarında yoğunlaşarak arttı. Liseden bu zamana kadar birçok dergi ve fuarlarda yer aldım. Türkiye’nin birçok ilinde imza günleri düzenledim. Üniversiteyi Gaziosmanpaşa Üniversitesi İİBF Fakültesi İktisat Bölümünü ve Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdim. Öğrenmenin insanın belli bir amaç ve idealler doğrultusunda şekillenmesi taraftarı olduğum için yapacağım işlere odaklı olarak kendimi geliştirmeye özen gösterdim. Üniversitelerin vermiş olduğu müfredat sizin gelmek istediğiniz konumun çok gerisinde kalıyor. Üniversite öğrenciler için bir girişimcilik merkezi zihniyetinde gidip eğitimlerini yapacağı faaliyetlere odaklanarak gerçekleştirmelerini önerebilirim. Yoksa diğer türlüsü zaman kaybı olarak görülebilir.

Sosyal Ağlarım
www.mucahidkaracinar.com
instagram: @mucahidkrcn

TURAN YALÇIN- Tokat’ta iktisat okurken kitap çıkartma serüveni nasıl gelişti?
MÜCAHİD KARAÇINAR- İktisat, teorik ve yoruma dayalı bir ders; hakkı verildiği zaman oldukça zor olduğunu da söyleyebilirim. Teori yorumlamak insanı yorumlamak ile eş değer bir olgu. Arz ve talep üzerinde giden bu döngünün asıl gayesi insanın istek ve arzuları doğrusunda hareket eden bir piyasanın nabzını tutabilmektir. Okuduğumuz bölümleri dar bir kalıba sıkıştırmadan geniş bir perspektifte değerlendirmemiz gerekiyor bunu da yapmanın birinci kuralı doğru kitapları okumak ve ikincisi ise okuduklarımızı hazmetmemiz için harcayacağımız zaman dilimidir. Biz öğrenciler, arz ve talebin değil de arz edilecek ve talep edilecek ürünler; hizmetler üzerinde yoğunlaşarak kendi iş platformumuzu bu dört senelik zaman diliminde inşa etmemiz gerekir. Burada okuduğumuz bölümün kalabalık bir kitleye sahip olmasının da büyük avantajı var. Şunu unutmamak gerekir ki her öğrenci girişimci bir düşünürdür. Düşünmeye zorlanan bir canlı değildir. Bunu kırabilmek ise tutku ve amaçlarınız ile şekillenir. Bir amacınız yoksa zaman kaybetmeye değecek bir konumda değilsiniz demektir. Çünkü zaman geri gelmeyecek çok kıymetli bir hazinemizdir. Bir öğrenciyi şekillendiren üç etken mevcut; vicdan, tecrübe ve zamandır. Bu üç unsuru kendisinde amaç ve idealleri doğrultusunda hassas bir terazide doldurduğu zaman amacına ulaşacaktır. Eğitim vermek değil almaktır. Öğretmenleri suçlamak bana göre yanlış bir yaklaşım, kendimizden başlamamız gerekir. Çünkü ülkenin karar verme yetkisine sahip olacak genç nesilleri bizleriz.
TURAN YALÇIN-Tokat’ta askerlik yaptınız ve bunları da romanınıza yazdınız. Tokat sizde ne izler bıraktı hem askerlikte hem de okuduğunuzda?
MÜCAHİD KARAÇINAR- Tokat benim ikinci memleketim diyebilirim. Her ikisini de Tokat’ta geçirmem Tokat’ı daha iyi tanımama vesile oldu. Çamlıbel 12 Kule romanım bir askeri roman. Tokat Çamlıbel Cezaevinden esinlenerek yazdığım gerçek ve kurgu karışımı bir eser. Kitaba olan değerin, İnsanın kendisiyle yaptığı iç muhasebesinin. Sınırlarının ve özgürlüğünün farkına vardığı bir zaman dilimini. Her satırında okuduğunuzda anlayacağınıza eminim. Her zorluğun üstesinden gelmek bakış açımız ile aynı doğrultudadır. İnsanı olgunlaştıran yaşı değil hayata olan bakış açısının genişliğidir. Boş ve durağan bir zamanı değerlendirmek için var gücüyle çalışan asker bir yazarın kaleminden çıkan Çamlıbel 12 Kule askere giden ve gitmiş olan her gencimizin okuması gereken bir kitap olarak görüyorum. İçimizdeki bu tutkuya sahip çıkmak için bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Biz ruhu kaleminden hassas olan insanlar ne zaman bir insan ile tanışsak kendimiz gibi zannediyoruz. Sonra fark ediyoruz ki bu farkındalığımız bizim en büyük yalnızlığımız oluyor. Bu yalnızlığı hareketlendirecek olan siz değerli okurlarıma sesleniyorum. Beni yalnız bırakmayın! Benim ile beraber tüm genç okurları da yalnız bırakmayın. Onlar bizim geleceğimize şekil verecek cevherlerimiz. Bu zamanın toplumsal yapısı ve etik değerlerimiz gün geçtikçe geçmişin değerlerinden soyutlanarak farklılaşıyor. Bu farkındalığın nabzını tutmak fark edilmesini sağlamak geleceği ışık tutacak genç yazarlardır. Çünkü siz öldüğünüzde bunun sancaktarlığını yapacak nesil. Önünden sadece bakınıp geçtiğiniz gençler. Meselemiz edebiyatında ötesinde bir mevzu. İnceliğini kaybetmekte olan bir neslin atar damarlarını birbirine bağlayan değerlerinin şiire olan değerin ve kalitenin düşmesi hassasiyetimizin günden güne düştüğünün bir reçetesi aslında şiir. TOPLUMUN DUYGUSAL REÇETESİ. Bunun gibi diğer edebi türlerimizin de hakeza.
TURAN YALÇIN- Kitabınızın konusunu anlatır mısınız?
MÜCAHİD KARAÇINAR- Çamlıbel 12 Kule bir askeri roman. Her genç gibi askerliğini yapan bir yazarın bu kısa zaman diliminde kendisine ve çevresine kazandırdıkları faydaları. Fark etmemiz gereken duyguları konu alan bir roman. Askerliğin hayatın kısa bir fragmanı olduğunu okudukça anlayacaksınız. Kitabımı tüm online satış mağazalarında bulabilir kitap evlerinden getirtebilirsiniz. Aynı zamanda ön satışta olan bu askeri romanımızı wep sitemizden sipariş ederek imzalı olarak ta temin edebilirsiniz
TURAN YALÇIN-Yeni çalışmalarınız var mı?
MÜCAHİD KARAÇINAR- Yeni bir çalışmam var network ile ilgili. Bu yüzden farklı iş kollarında çalışıyorum bu kitabımı ele almak için.
Okumak bilgilenmektir. İncelemek görüş beyan edebilmektir. Fakat bunu yaşamak fayda sağlayabilmenin bir vesilesidir. Aynı zamanda başımıza gelen deprem felaketinden dolayı yapmış olduğumuz fedakârlık ve bunu bir nebze duygularımıza da yansımış halini. Kutlu Yayınevi yazarları olarak kaleme döktük. Biz bu güzel ülkenin titrek kalemleriyiz. Kalemimizin titrekliği ruhumuzun inceliğindendir. Bütün depremzede kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor. Vefat edenlerin yakınlarına ise baş sağlığı diliyoruz. Zelzele isimli yayınevimiz ile düzenlediğimiz ortak çalışmada bunu dile getireceğiz. Kitap önümüzdeki aylarda piyasaya çıkar.
TURAN YALÇIN- Yazmak gelişiminize nasıl katkı sağladı?
MÜCAHİD KARAÇINAR- Mesele yazmak değil aslında okumak. Bunu kitap ile sınırlandırmamamız gerekir.