HABİB BABA

Habib Baba, dinini Kur’an ve Sünnet üzere yaşayan geçimini ise tarım ile sağlayan yaşlı biriydi. Alın teriyle kazandığından başkasını yemezdi. Ne isterse helalinden isterdi. Allah’ın rızasını kazanmak tek amacıydı. Onun bir hayali vardı. İstanbul’u ve İstanbul’un tarihi yerlerini ziyaret etmekti.
Anadolu’da mütevazı bir hayat yaşayan Habib Baba, İstanbul’a ziyaret etmeye karar verir. İstanbul’u ziyaret için hazırlanır ve yola koyulur. O zamanlar at yok, araba yok. Uzunca yolu yaya olarak kat eder. Bu esnada ibadetlerinden hiç taviz vermez. Yorgun argın şehre ulaşır. Şehre yaya gittiği için üstü başı çamur çaylak ve toz olur. Ter gön içinde kalır. Bedeni ve elbisesi ter kokmaktadır.
Habib Baba, şehre ulaşınca ilk olarak camiye gitmek ister. Tabi ki camiye temiz olarak girilmesi, camiye temiz olarak girmesi için güzelce yıkanması gerekmektedir. Bu yüzden bir hamam aramaya başlar. Hamamı sorar ve soruşturur. Aradığı hamamın yoluna tarif üzere devam eder. Nihayetinde hamama ulaşır.
Hamama ulaştığında hamamcı:
“Bey Baba, bu gün padişah ve vezirler gelecek bu yüzden hamam kapalı” der. Habib Baba’yı hamama sokmak istemez. Habip Baba da temizlenmesi için hamama girmek istemektedir. O, hamama girmekte ısrar edince hamamcı ihtiyara dayanamaz ve kıyıda köşede bulunan küçük bir oda gösterir.
Hamamcı:
“Bey Baba! Çabuk burada yıkan, çık ve git” der. Hamamcı, Habib Baba ile konuşurken o sırada padişah ve vezirlerin gelmelerini merak etmektedir. Padişah ve vezirler tebdili kıyafet yapıp hamama gelirler. Hamamcı, padişah ve vezirlerini tanıyamaz.
Hamamcı:
“Beyefendiler! Bugün padişah ve vezirleri gelecek bu yüzden hamam kapalı” der.
Tebdili kıyafet yapıp hamama gelen padişah ve vezirleri hamama girmekte ısrar edince; Hamamcı onlara Habib Baba’nın yıkandığı yeri gösterir ve:
“Beyefendiler! Burada çabucak yıkanın ve çıkıp gidin” der. Padişah ve vezirler Habib Baba’nın yanına varırlar ve selam verirler. Hepsi de daracık yerde yıkanmaya başlarlar.
Bir süre sonra padişah:
“Bey Baba! Sırtını keseleyim mi? Der.
Habib Baba:
“Tamam, evlat sırtımı kesele” der. Padişah ihtiyarın sırtını güzelce keseler. Daha sonra Habib Baba da onun sırtını keseler.
Padişah:
“Bugün mübarek bir ihtiyarın sırtını keselemek nasipmiş bana” der. Bu sözler üzerine Allah’ın veli kullarından olan Habib Baba:
“Evlat evlat! Bugün de bana Rabbim bir Padişah’ın sırtını keselemek nasip etti” der. Bunun üzerine Padişah ve vezirleri Habib Baba’nın elini öpüp hayır duasını alırlar…

21.01.2023
Yozgat