Bizzat alanda olan eğitimin uygulayıcıları, eğitimde hatalı kararları ve yapılan yanlış uygulamaları daha kolay fark etmektedirler. Bakanlığımıza mensup bürokratların gözünden kaçabilen ve faydalı zannedilen bazı ayrıntılar istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir.

Bizim kültürümüz ve geleneğimizde yönetimin istişareye önem vermesi kaçınılmazdır. Bakanlığımızın anket uygulamalarına daha fazla yönelmesi bunu teyit eder niteliktedir.

Kısaca bahsedeceğim bir örnek olaydan varılacak mantıki sonucu paylaşmak istedim. Belki hakirin görüşlerini dikkate değer bulan bir yetkili olabilir, diye düşündüm. Olay şudur: İmam hatip lisesinde görev yapan bir öğretmenim. Okuyup anlamaya dayalı, çalışılacak sorular önceden belirtilmiş bir dersten yaptığım sınav sonucunda iki öğrencimizin sadece isimlerini yazdıkları, üç öğrencimizin de birer ikişer kelime yazdıkları sınav kağıtlarıyla karşılaştım.
Bu durumdan okulumuz idaresini haberdar ettim. Öğrencilere bazı sorular sordum. İkisinin çalışmama mazereti olarak ileri sürdükleri gerekçeyi bilmek istersiniz: Ben falanca okula nakil yaptıracağım, hocam! Şimdi nerdeyse I.Dönemin sonuna geldik.Bir öğrenci velisinin istediği zaman,istediği sınıfta nakil yaptırabiliyormuş.Hatta geçen yıl aynı eğitim-öğretim yılı içinde başka okula gidip sonra tekrar geri gelen bir öğrencimiz bile oldu. Acaba bu nakil hakkı konusunda bazı kısıtlamalar yapılamalar yapılması gerekmez mi?
Geçen gün bir öğrencimiz,arabamı neden ön kapıdan girip park etmediğimi sormuştu.Cevap olarak,
"Siz öğrencilerimizin buradan rahatça girip çıkmanız için" diye cevap verdim
"Gerçekten mi?" dedi.
"Evet, her şey sizin için. Bazılarınızın okula getirmeye tenezzül etmediğiniz bedava kitaplar da" dedim. Tabi ki bu uygulama doğrudur. Ancak genel olarak değerli öğrencilerimizi şımartacak ve her konuda haklı olduklarını düşündürtecek bazı yanlış uygulamalar da görülmelidir. Acizane bence bunlardan biri öğrencileri tembelliğe sevk eden ortalamaya göre geçme yönetmeliğidir.
Tecrübelerime göre her öğrencinin yetenekli olduğu yönleri vardır, eğitim bu yönleri ortaya çıkarıp geliştirmeyi hedeflemelidir.
Başarıya odaklanan bir eğitim sisteminde değerlerimizi benimsemiş insan yetiştirme misyonu ihmal edilmemelidir.
İdeolojik eğitim şekilciliği, yapaylığı hatta çıkarcılığı önemseyen bireyler yetiştirmiş olmaktadır.
Eğitimciler, kendilerini öğrencilere sevdirebildikleri ölçüde faydalı, etkili ve başarılı. olmaktadırlar. Fakat ödüllendirilen öğretmenler ise siyasi veya başka sebeplerle tercih edilmektedir.
Eğitim sistemimiz çalışmadan kazanmak isteyen insanlar yerine başkalarının hakkına son derece saygılı kişiler yetiştirecek şekilde düzenlenmelidir. Daha ana okulunda iken çocukların zihnine şu üç şey iyice yerleştirilirp benimsetilmelidir: Dürüstlük, çalışkanlık ve vatan sevgisi. Yoksa medyadan içimizi karartan cinayet, dolandırıcılık, hırsızlık, kavga haberlerini izlemeye devam ederiz.

7 Ocak 2023