SEVGİ SANDIĞI

İnsan doğasının istemleri sınırsızdır. Global olarak insanların akıl sağlığını kaybetmeden yaşam döngüsüne ışık tutarak; nezaketli, kibar, hoşgörülü, barış içinde yaşayarak, özgürlüğün tabiattaki kavramlarını yaşatarak, kişiliğin önem arz ettiği yarınlarda, yaşamın en güzel hanelerinde sağlığı, huzuru, “kardeşlik kokusunu” solumayı benimseyelim!

Sağlığın korunması için, bir bütün olarak el ele vererek, yarınlarımızla her daim güzellikler içinde var olmayı bilelim. Nefes aldığımız ve güneş doğduğu sürece beklentilerimizden vazgeçmeyelim!

İçimizde dağ misali fırtınalar kopsa bile, onurlu hayat sürmekten ödün vermeden; sağlıklı yaşamımızda elden, ayaktan düşmeden, merhameti hep gönüllülerimizde yaşatalım!

Kaybedilen sevginin, aranılan sevgi haline gelmesine sebebiyet vermemek için, bazen dil konuşmadan yürek konuşur. Kimi zamanda yürek susarken, gönül sezer ve bakışlarda anlam bulur sözler. Topyekün, güzel günler dilerken, aslında çok şey değildir yarınlardan istediğimiz.

Merhameti, adaleti olmayan bir dünyadan adalet istemek hep dilimizin ucunda olsun. Sevdiklerimizi kaybettikten sonra yarınlardan hiç beklentimiz yok kelimesi artık olmasın.

Umut direncini kaybetmeden, doğadaki diğer canlıların yaşam alanları daraltmadan, yaşamın sihirli değneği insanların tekelinde var olarak, gönlümüzdeki “tebessümün dili” sevgi sandığımızdan hiç eksin olmasın.

İnsanlar; doğduğu andaki kalbiyle yaşayıp, bir başkasını varisi yaptıktan sonra yaşama amacı gütmelidir.

Sevgi sandığına gömülü hayatımız zamanla yarışırken, gün gelecek bir deprem misali içimizi sarsarak, ruhunları alt üst ederek usulca çekip gidecek her zerremizden.

İsterim ki...

Hayallerin gerçek dilli sahibi olan insanlar hep doğru sevgilere yaraşsın ve gözlerden yaşlar yalnızca gülerken gelsin. Böylece, tebessümün iyileştiriciliği yayılsın evrene. Sevginin bir naylon parçası değil de, bir özlemin parçası olduğunu gösteren yarınlar bizim olsun da kiralık olmasın.

Mehmet Öksüz