- 269 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÜÇÜK KIZLARIN SAÇI NEDEN KESİLİRDİ?
Biraz sonra paylaşacağım yazı, bu konuyla ilgili bir anısı olan sevgili Hocama ait bir yazının yorum bölümüne yazdığım geçmişle ilgili bir anımdır...
...
Benzer bir olay bende yaşadım, orta okul son dönemdi...
Hiç unutmam, köy yeri saç temizliği bakımı oldukça sıkıntılı oluyordu, şimdiki gibi bol keseden şampuanlar, kremler nerde ?
Bir kalıp sabun olurdu, onunla bütün temizlik yapılırdı..
Yoksul bir aileden geldiğim için, öyle ahım şahım kıyafetlerimizde yoktu, okula gidecek bir forma almıştı babam onu üç sene giymiştim...
Hatta bir keresinde kar yağdı botum yok, kara lastik bile yoktu, naylon ayakkabı ile gitmeye utandım, arkadaşlar benimle dalga geçer diye...
Ozamanlar mahçup olmak, benim üşüyor olmamdan daha kötü bir durum idi...
Üstümüze giyecek ne hırka ne kaban..
Bunlar şikayet için demiyorum, çoğumuz bu durumdaydı...
Almancı (gurbetçi) akrabalar vardı her sene kıyafet onlardan gelirdi bize, poşet poşet...
Büyük bir sevinçle açardım acaba içinden ne çıkacak diye...
Üzerime denk gelecek mi ?
Neyse laf uzadı gitti, saç konusuna geleyim, okuldan bir arkadaşım gel senin saçını ben yaparım dedi, oturdum önüne bir güzel kesti saçlarımı...
Eyvahh kesti kesmesine de, kıyametler koptu evde
Babannem açtı ağzını yumdu gözünü
Kızı araya vermişler
Heç etmişler güzelim saçlarını
Sokağa çıkamaz oldum...
Sanki büyük bir suç işlemişim gibi, bana kötü kötü baktılar...
--- Oğlaan oğlaan!
Diye alay edenler mi dersin...
Benim için artık okul hayatı bitti ozaman...
Sokağa çıkamaz oldum okula hiç gidemezdim ...
Hala düşünüyorum ve anlam veremiyorum...
Saç neden bu kadar önemliydi?
#Hiçunutmam ✍️
İşinin uzmanına soruyorum ve aldığım cevap;
----- Saç çok önemli bir simgeymiş;
Eskiden evlere yardım için kimsesiz veya maddi durumu olmayan kız çocukları alınırmış...
Bu çocuğu evin çocuklarından ayırmak için saçı kesilirmiş...
Şimdi besleme dediğimiz çocuklar her türlü istismara açık görülürmüş...
Kız çocuklarının saçına önem verilmesi, süslenmesi onun ilgili bir aileden geldiği mesajıymış...
Ayrıca hiçkimse hiçkimsenin vücut bütünlüğünü bozamaz, kimse kimsenin vücuduna dokunamaz, bu anayasada da var.
Umarım açıklayıcı olmuştur...
Muhabbetle...
----- Teşekkür ediyorum Hocam yüreğine kalemine sağlık...
Yıllar sonra anlam veremediğim sorunun cevabını öğrenmiş oldum Hocam sayesinde...
Üzerine ayet inen bir baş
Başlar üstünde tutulmalıydı evet...!
#edebiyatdefterim ✍️
YORUMLAR
İlginç bir tespit.
Türkiye'de anlattığımız gibi, yani yoksul çocukların ev yardımı için zengin ailelere gittiğinde saçlarının kesilp kesilmediği, hangi yörelerde veya hangi yüzyılda olmuş bilemiyorum.
Yalnız; Avusturya ve Almanya'da savaşın bittiği yıllarda, Avusturya'dan yoksul aile çocuklarının Almanya Bayern eyaletinde çiftçilere yardım etmek için bir nevi köle gibi verildikleri dramatik bir film izlemiştim.
Korkunç bir şey bu!
Allah dünyada hiçbir çocuğu ve ailesini böyle bir çağdışı duruma düşürmesin.
Almanya demişken aklıma geldi;
Dil alışkanlığından veya çevrenizde yoğunlukla öyle bilindiği, konuşulduğu için; bir yerde "Almancı" diye bir kelime okudum.
Gurbetçi veya Avrupa Türkü olarak yazsaydınız keşke.
Ben 40 yıl üzerinde Almanya'da yaşıyorum ama hiç "Almancı" olmadım. Rusya'da da yaşasaydım orada da Rusçu olmazdım. Zorunlu olarak Türkiye'de yaşayan, atıyorum bir Suriye'liye de Türkçü denilir mi hiç?
Yazar/şair olarak bu hassas dil sürçmelerine dikkat etmeliyiz.
Bakınız benim Almancam ana dilimden daha kuvvetli olduğu halde, hâlâ öz dilim Türkçe olarak yazıyorsam, Türk gibi yaşıyorsam, bu (almancı) olmadığım içindir.
Güzel ve bilgilendirici yazınız için, teşekkür ediyorum.
Saygılarımla...
Necla plt hsbtc
"Almancı" köy yerinde sıklıkla kullanılan bir kelime dilimize yerleşmiş ne kadar yazı kurallarına dikkat etsem de, mutlaka bir yerde kendini ortaya döküyor...
Bizim köyde çalışmak maksadıyla yurt dışına gidilir, ve onlara gurbetçi değil de, Almancı denirdi...
Yani bu kendi ülkemizde bir şehir de değiştirmiş olsak, mesala ;
İstanbul'lu gelin gibi...
Antalyalı olmuş...
Yazımda da bahsettiğim gibi, ortaokuldan sonra okula devam etmedim, daha doğrusu edemedim..
Aradan uzun zaman geçti evlendim çocuklar oldu, büyüdüler, okumamış olmam içimde hep ukte kalmıştı...
Yıllar sonra bu hayalimi gerçekleştirmek nasip oldu, öncelikle hayatımı şiirlerle aktardım daha sonra deneme yazıları ile kendimi geliştirmeye çalışıyorum...
Selâm ile üstadım...
Hilmi YAZGI
Kırsal kesimden çıkıp günümüze kadar gelmiş bir kelime.
Yani Avrupan'ın hangi ülkesi olursa olsun Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya farketmiyor;
İzine geldiğimizde "Almancı, Almancılar geldi" derlerdi.
Göçün 60ıncı yılına gelinmesine rağmen yine de kullanılıyor. Gerçekler şimdi eskisisi gibi değil, buralarda dördüncü beşinci kuşağa geçiliyor. O eski "Almancılar" kalmadı. Şimdi Avrupa Türkü var diyorum. Her alanda yüksek yerlere gelmiş, avukat doktor mühendis, hakim, işveren ve her meslekten ve 250-300 bin gencimizin üniversite bitirdiği bir Almanya var artık. Misal vereyim kendimden: benim büyük oğlum 70 alman öğretmenin olduğu büyük bir okulda müdür olarak çalışıyor. İki üniversite (makina yüksek mühendisliği ve ekonomi) bitirdi, doktora yaptı ana diliyle birlikte dört yabancı dil bilir.
Demem o ki: o "Almancı" diye hitap edilenler artık azınlıkta kaldı burada. Zaten onların çoğu hayatta bile değiller, çoğu da emekli olmuş Türkiye'ye yani öz vatanına geri dönmüştür. Bir de bu açıdan düşünmeniz için açıklama yaptım.
Şimdiki nesile "Avrupa Türkü" demek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Bu vesile ile
Saygılar her dem...