Kendi Doğasını Keşfetmek

Bazen ortada olan, gözden kaçar! Sık tekrarlanan bazı önerilerin dikkate alınmaması gibi. “Kendini bilmek”, “Kendini bulmak” gibi bildik önerilerin, nasıl değerlendirileceği gibi.

İnsan, evrenin kapsamından çıkamaz! Bu onun doğasını belirler!

Evreni bilmeye veya tanımaya çalışırken aslında kendi doğasını keşfetmeye çalışır! Öğrendiği her şey, kendisiyle alakalıdır! Kendini soyutladığı her şey, aslında kendini belirler!

Kendi doğasını keşfetmek, evrenle bağını anlamak için önemli. Kaçmaya çalıştığı veya ait olmaya çalıştığı her şey, kendi doğasını keşfetmesine yarar! Bu çaba “Debelenme” gibi. Evrende kendi doğasını keşfetmek için debelenen…
Kendi doğasını keşfetmek, kısa yol! Kendini evrenden soyutlamak mümkün olmadığı için soyutlamaya çalışarak yapmak, uzun yol olacaktır! Hiç ulaşılamayan bir hedef de olabilir! Uzun yoldan yapılacak keşif aşamalarında, mistik gizemler arayışı da bu nedenle. Kısa yoldan kendini keşfedemeyen insan uzun yolda kaybolur. Gizemlere ihtiyaç duyar. Olağanüstü gizem arayışında, metafizik etkilere sarılır! Özel yerler, özel kişiler, özel günler, özel eşyalar ve özel davranışlar arayışına girer! Bazen kendisi “Özel” kabullerle, “Totem yapmak” gibi davranışlar geliştirir. Bunların geniş kitlelerde yayılması veya yaygın olanların seçilip kabullenilmesi, aslında uzun yoldan kendi doğasını arama çabasıdır!

Gizem oluşturmak için çeşitli araçlar, kıyafetler kullanılır! Mumlar tütsüler de gizem oluşturmak içindir! Sıra dışı kıyafetler ve ortam içerisinde bazı kuralların uygulanmasıyla gizem oluşturma çabası vardır. Manevi bir gizem oluşturma çabasına maddi unsurlar doğal olarak giriyor. Aslında maddeden kaçmak için manevi bir gizem arayışında, maddeden medet ummak var! Mana asıl olsa da maddeyi çıkarınca, mana da görünmez oluyor. İnsanın maddi bedeni olmadan manasına dair keşif de yapılamıyor.

Son tahlilde; evren olmadan, insanın kendi olmuyor. İnsanın kendi maddi yapısı olmadan, doğası gizli kalıyor. İnsan doğasını keşfedemediğinde de eksik kalıyor! Evrende, düzenden düzensizliğe hareket var. Bu fizikte “Entropi” olarak tarif edilir. Bu nedenle hiçbir şey (madde), aynı kalmaz! Kalıcılığı isteyen insan ise kalıcı olarak düşündüğü veya öyle olmasını arzuladığı gizemlere sarılır. Bu kalıcı gizemleri dahi entropiye mahkum yani kararsız maddeden sağlamaya çalışır. Evrenin eğreti gerçekleri ile insanın arzuları arasında gizemli bir keşif süreci işler. Kendi doğasını keşfetmek, bunun farkında olarak evrendeki hakikatini anlamlandırmak gibidir. Bu da “Kişiye özel” olmak durumundadır. Herkesin kendi keşfi, kendi hakikatini belirliyor! Kendi doğasını keşfetmek, kişinin kendine özel ise başkasının doğası hakkında fikir yürütmek sağlıklı olmayacaktır. Bu kişinin kendi doğasını keşfetmediğini de gösterir!

Saygılarımla,
Ahmet Bektaş