Anam, babam, atam ve de dedem, her birisi alimler neslin den, Hanif’i Mezhebindenmiş. Dedem, Ceza Hukuku Hakim’i büyük bilge alimmiş. Din alimi dedem, ateşli vaazlar veren çok tesirli ve etkileyici bir hatipmiş.

Dedemin yaşadığı mekan havası latif, ağaçlık, ormanlık ve suyu bol olan bir yermiş. Evi sarnıçlı, sarmaşıklı, kerpiçten, boyası ise kireçtenmiş.

Dedem, nice han, hamam, nice mescit, nice cami, medreseler yaptırmış. Camilerde vaiz, hatip, müderris olmuş. Aklı, fikri kalbi, içi ilimle, ibadetle dolmuş, nur huzuru İslam da bulmuş.

Dedem, züht ve takvası gereğince kendine ait boş bir araziye kendi eliyle kazma vurup üzüm bağı dikmiş, gelip geçenler o bağdan üzüm yemiş.

Dedem, geceleri ibadet eder, gündüzleri oruç tutarmış. Yedi yirmi dört saat Mevla’sıyla huzuru daim imiş, hep fikir, zikir, ibadetle meşgul olmuş.

Dedemin evliliğinden dört erkek evladı olmuş. Kerimesi öldükten sonra bir daha evlenmemiş. Kendisini ilme ve de irfana adamış! Dedemin ilim ve fazılda misli nadirmiş. Ömür boyu İslam ahlakına uygun hayat yaşamış.

Dedemin vaazları, nasihatleri, sohbetleri, muhabbetleri çok tatlı, çok nezihmiş. Dedem, alim, arif, Salih, tevekkül, tevhit, teslim ve ihlaslı, sadık, sıddık, güven duyulan, takva sahibi zat imiş. Yüregin de Hüda dan gayrı kimse yokmuş.

Dedem, sabır ve şükür sahibi imiş. Hiçbir zaman nefsinin hevsına, hevesine uymamış. Riyadan sakınır, Salihlerle sohbet ve de muhabbet eder, evliyalara, embiyalara hürmet gösterirmiş.

Dedemin, bakışları şefkat dolu, yüzü nurlu, güleç, mütebessüm, konuşması sarih, dili fasih, kelamı sahih imiş. Fakirlere, yoksul gariplere yemek ikram edermiş. Kalbi ve de ruhi didarıyla arifleri sözleriyle sürekli mest edermiş.

Dedem Hakkın emrine teslim olmuş, Hakka tazim göstermiştir. Halka yumuşaklık göstermiş, çevresine dini, ilmi öğretmiş. Sılayı rahmi tavsiye etmiş.

Dedem, ibadet, itaat, adalet üzere ömür yaşamış, alim, fazıl veehli kamil insanmış, yüzünü hep Mevla’ya dönmüş, dünyadan yüz çevirmiş. Tek arzusu varmış, bu dünyadan ahirete alemine imanlı göçmek, Cenneti Alaya intikal etmek, Mevla’ya kavuşmak imiş.

NAZIM TAŞTAN