F R E n

Günlerce, haftalarca sosyal medyadan uzak durduğumuz oluyor. Bir bakmışsınız M.Akif gibi "sessizce yaşadım ben, kim beni nerden bilecek?" havasına girmişsiniz.Neyi yazayım, kim beni merak edecek? Fakat bir günde birden fazla paylaşım yaptığımız ve ardından beğeni ve yorumlara az çok merak ettiğimiz vakidir. "Yav beğenmeseler ne olur, beğenseler ne olur?" derken bile ne kadar samimi olup olmadığınımızı sorgulayabiliyoruz. İşin aslı şu ki. gördüğümüz, duyduğumuz düşündüğümüzden dolayı diğer insanlarla yakın veya uzak iletişim ve etkileşim halindeyiz. İletişimsizlik hali görememek, duyamamak, düşünmemek anlamına geliyor.

Asıl konu bu değildi.Yazılanlar mümkün olduğunca kısa,veciz, yeni şeyler olmalı ki muhataplar sıkılmasın. Bunun için de yazıyı gözden geçirip bazı kelimeleri budamak iyi olabilir.

Asıl mevzuya gelirsek, bizim hanım börek, çörek, baklava vesaire yapmaktan keyif alır.Yav yapma şu tatlıları diyor, sen de yemeyi er diye cevap veriyor. Bu fakirin kilo ile azıcık başı dertte olup boğaz işlerine dikkat etmesi gerektir/gerekebilir.Bayramın birinci günü sadece "acaba tadı nasıldı bunun?" diye meraktan bir şekerle yetindim.Fakat ikinci gün "bir defa baklava yemekle bir şey olmaz" deyip içimdeki itirazı susturdum. Sonra göbek dediğimiz şey çok da fena değil, bir görüşe göre zenginliğin alameti farikalarından sayılıyormuş.
Oruçlarda her ne kadar irade eğitimi yaptıysak da görünen o ki nefis kolay kolay fren tutmuyor/ mu acaba?

03.05.22