ey sen içimdeki ben
bugün sana olan kahrımdan
ders çalışamıyorum
dersten geç
sabah bir bardak çay
akşam bir tas çorba

ey aşk üvey ellerinde kalmışım senin
önceleri değildin bunca acımasız değildin
şimdilerde çatık kaşın
aşk oku oluyor hançer bakışın

bedenimin ruhumun açlığında
kemiklerimin iliksizliğinde
his ettirmedesin iyiden iyiye kendini
dayanamıyorum
kalmadı dayanırlığım
eriyorum
buzul gibi
sabun gibi

sen dediğim dert yandığım kimsin
belki yokluk yoksulluk yoksunluk
belki beşeri bir yergi
belki gizemli bir sevgi
ama yenilmeğecem
liseliğim onaltı on yedi yaşım
çok çetin olsa da yaşam savaşım
yaşamı seviyor sevdalı başım
inadım muradım olacak
kahır ve zulüm çiçekleri yerini
kekik kokuları kırçiçekleri alacak
gece sabah kış bahar yaz olacak

yaşam miyadımca yaşamın
sevgi denen gizemli manası
içimde ince sızı kalacak bir çilesin
sensiz olamam çükü sen içimdeki bensin

göreceksin
bekle



Liseli yıllar 1966-69 / ankara