“Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise, kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanır.” GİORDANA

“Seviyorsan, özgür bırak, dilediği yere gitsin. Seviyorsa geri dönecektir. Dönmüyorsa zaten senin değildir. “BUDHA

“Gidene kal demeyeceksin.
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek, terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek, acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır.
Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,
Yoksa değersiz olan hep sen olursun.
…
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
Tükettirme içindeki yaşama sevgisini…
Ya çare sizsiniz.
Ya da çaresizsiniz.” NİETSZCHE


Yukarıdaki metinleri sizlerle paylaşmak için bu köşeye aldım. Paylaşmak ve bu metinlere, günümüz toplumunda yaşayan bireylerin ne kadar uyduğunu sorgulamak için.

Düşünen insan, sorgulayan insandır. Sorgulayan insanlar, insanlık tarihi boyunca düşünce sistemlerinin gelişmesine, insanlık erdemlerinin yeşermesine katkıda bulunmuş insanlardır. Çok değil, yakın geçmişimizde bu tür insanların düşüncelerini, olaylara ve dünyaya bakış açılarını hemen her tür okullarda felsefe derslerinde öğrenirdik. Ne hikmetse, bu derslerden öğrencilerimiz mahrum edildi.

Neden mi mahrum edildi öğrencilerimiz? Yanıtı çok kolay; sorgulamasınlar, sadece uysunlar, uyusunlar, bireyselliklerini(!) geliştirsinler, çarçabuk köşeyi dönsünler diye.