Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aygün Deniz
Aygün Deniz

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ -2- ***

Yorum

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ -2- ***

7

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1074

Okunma

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ  -2- ***

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ -2- ***

*

Çocukluğumun renkli düşlerine dönerken, Halfeti gezimiz ikinci gün devam ediyordu.

O sabah renkli bir kahvaltıdan sonra ( renkli diyorum çünkü soframızda çeşitli otların bulunduğu yeşil, kırmızı daha bir çok bu yöreye ait kahvaltılıklar yoğurt, dut, vs. ) hazırlanıp ; bu defaki gezimizi Fırat’ın öte yüzüne planlamıştık. ( Buranın halkı Fırat’ın öte yüzü ) derler.

Biz her zamanki grubumuz : yengem, kuzenlerim, annemler kardeşlerimle Fırat nehri kıyısına iner,kayık dedikleri tekneleri beklerdik. Bu küçük deniz aracı gelince her kes bir curcuna ile doluşur bunlara yerimizi alırız. Karşı kıyıya geçerken ben oturduğum tekne kenarında ellerimi suya daldırıp koyu yeşil suları gözlerimle tarardım. Neden mi ? Annem anlatırdı : Eskiden su kızları çıkar suyun kenarında kayalıklara oturup saçlarını tararlarmış... hat da annemin dedeleri bu , altı balık üzeri insan olan yaratığı alıp evine götürmüş. Bir müddet evinde kalan su kızı onlara yalvararak : ( Beni sularıma bırakın benimde çocuklarım var onları özledim) diye gitmek istemiş. Tabii onlar da su kızını alıp Fırat’ın kıyısına götürürken, balık kız : ’ beni suya bırakınca bekleyin sular kana bulanırsa bilin ki beni öldürmüşlerdir çünkü bizleri insanlar tutarsa affetmezler.)

Bizler bu masal gibi anlatımları dinleyince inanıyorduk ... ve de üzülüyorduk. Tabii onu öldürdüklerini de dinleyip daha bir çocuk dünyamız hayallerle doluyordu.- Gerçek mi bunlar- dediğimizde : ’ Evet gerçek tabii dedemin dedeleri tutmuş sabah erken suya inip abdest alırken onları görmüş.’ Bu doğru olabilirmiydi yoksa bir efsanemiydi sadece çocukluğumuzun anlatılan hikayeleri sanıyordum.

İşte teknemiz suları sararak giderken ben suların yeşil derinliklerinde dalmış bunları düşünüyordum.
Ve karşı kıyılara geçip burada bahçelere doğru yollanıp davetlere gidiyoruz. Çaylar yemekler derken buranın güzelliklerini de anlatmadan geçemeyeceğim. Oturduğumuz ağaçların altında saçlarımıza kadar uzanan dallarda erikler dutlar hoş bir manzara sunar gözlerimize. Ya çeşitli renklerdeki gülleri buraları efsunlu bir koku ile doldurur. Buradaki gezimizde yine bitiyor, akşam yaklaşıyor karanlık basmadan yola çıkmamız gerekiyormuş,
Fırat’ın suları karanlıkta tehlikelerle dolu oluyormuş... biz biraz korkulu yeniden Fırat’ın kıyılarına gelip bizi bekleyen teknemize dolduk.

Akşam eve geldiğimizde avlunun ortasında kocaman bir balık yatıyor... bu balık Fırat’ın özel Şaput denilen lezzetli balığı. Dayım getirmiş akşam yemeğimiz... böylece evin büyükleri kolları sıvayıp balığı temizleyip tepsilere çeşitli otlarla yerleştirip mahalle fırınına gönderiyorlar.

Bizler bir saat sonra sofranın etrafına doluşmuş yemeğimizi beklerken yengemler pilavı, salatayı çeşitli otları dizerek sofrayı renklendiriyorlardı. Balık geldiğinde eğer kırmızı dut zamanı ise bunlarla balığı lezzetlendirirler ayrı bir tat katar bu dutlarla balıklara.

O akşam da yemek çay derken yataklarımıza çekiliyoruz, hava sıcaksa damdaki taht denilen tahtadan yapılmış sedirlere , karyola tipi yataklara yapılan yerlerimize yatıp gök yüzündeki yıldızları sayıp seyrederken hayallere dalardık... sonra da renkli düşlere dalıp , rüyalarda geziniriz o günün güzel gezilerinden sonra ...

İkinci Bölüm Sonu.

Günay Koçak 15.3.2022

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
*** çocukluğumun renkli düşleri -2- *** Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz *** çocukluğumun renkli düşleri -2- *** yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ -2- *** yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
engincan
engincan, @engincan1
11.5.2022 23:17:03
Tebrik ederim
Gülendam   Koçak
Gülendam Koçak, @gulendam-kocak
15.3.2022 18:21:43
10 puan verdi
Evet Aygün Hocam güzel yoremizi ne kadar iyi anlatmışsın.

Tebrik ederim. Sevgilerimle.
Gülendam   Koçak
Gülendam Koçak, @gulendam-kocak
15.3.2022 18:21:37
10 puan verdi
Evet Aygün Hocam güzel yoremizi ne kadar iyi anlatmışsın.

Tebrik ederim. Sevgilerimle.
Fatma Oral
Fatma Oral, @fatmaoral
15.3.2022 16:39:07
Çok güzel anı yazısı olmuş. O masalsı yerleri görme şansım olmuştu. Yazına tekrar dolaştım.

Kaleminize sağlık.

Sevgilerimle.
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
15.3.2022 16:31:02

Bende tüm gezlerimi masal gibi aklımda tutarı.

Seni akıcı dille ve mutlu görmek, okumak çok güzeldi

Her konuda maharetlesin

Sevgilerimle
Dilek pınarı
Dilek pınarı , @dilekpinari
15.3.2022 14:31:18
Ne güzel yazıyorsun Günaycım
On parmakta on marifet maşallah
Eminim yemek pasta ev hanımlığı işinde de öylesin ve daha bir çok marifetlerin olduğunu düşünüyorum.
Sen hep yaz çok keyifli yazılarını okumak
Eğer imkanların olsaydı çok başka bir yerdeydin bugün.
Sevgilerimle canım...



Dilek pınarı tarafından 15.3.2022 14:22:17 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL