Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Kalemin Kelamı
Kalemin Kelamı

KALP AĞRISI..*'

Yorum

KALP AĞRISI..*'

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

408

Okunma

KALP AĞRISI..*'

KALP AĞRISI..*'


Ölümü kuşanmış tahrip gücü yüksek bomba misali hayatın kalbine düşen meşum salgından korunmak amacıyla o gece hükümet saat 24:00’dan itibaren altmış beş yaş üzerinde olanların sokağa çıkmasına yasak koydu.

Kararı icra etmek üzere, günün erken saatlerinde, şehrin her tarafında kolluk birimleri sokakları, parkları, kahvehaneleri, mahalle aralarını didik ederek ilgili yaş gurubunda olan insanları bulup evlerine yönlendirdi.

Şehrin genelinde bu yaşta olanların çoğu yasaktan haberleri olmaya gerek ki günlük hayatın rutin alışkanlığıyla dışarıdaydılar. Kolluk birimlerinin mesaisi bu yüzden zorlu geçti ama bereket versin, ikindi vaktine gelindiğinde, insanların evlerinde bulundurulmaları sağlanabilmişti. Hayatta kalmak için elzemdi bu.

Hüseyin Emmi mezarlıktaydı. Burası kimsenin aklına pek gelebilecek bir yer değildi. Kolluk birimleri, onu, akşamüzeri eşinin mezar taşının baş tarafında otururken buldular. Ellerini dizlerinin üzerinde kavuşturmuş, ağlıyordu. Eşini kaybedeli dört yıl olmuştu; ancak ebedi ayrılığın yüreğindeki hüznünü eskitemiyordu bir türlü. Kabuk altında küllenmiyordu yaraları, geçmiyordu...

Bekçi Süleyman mezarlığa yanaştı:

“Burada ne yapıyorsun amca? Sokağa çıkmak yasaklandı bilmiyor musun? Senin evde olman gerek. Hadi bakalım!” dedi.

Hüseyin Emmi oralı olmadı evvel.

Bekçi Süleyman üsteledi:

“Kime diyorum bey amca? Gidiyoruz haydi. Yasak var yasak! Evine gideceksin! Dışarı çıkmayacaksın, yoksa ölürsün!”

Hüseyin Emmi, beyninde derin yankı bulan “Yoksa ölürsün!” nidası üzerine bekçiye döndü. Hafif çiseleyen yağmur, gözyaşlarını yüzünün bütününe yaymıştı:

“Yani şimdi, ölebilirim diye mi dışarı çıkmayayım?”

“Evet… Ölüm diyorum, ötesi var mı?” dedi Bekçi Süleyman. “Ölüm kol geziyor amca, duymadın mı günde kaç kişinin öldüğünü? En çok da senin yaş gurubunda olanlar tehlikede. Salgın her tarafta. Bu çok tehlikeli bir virüs. Tuttu mu bırakmıyor Alimallah. Haydi gidelim.”

Hüseyin Emmi sakindi, dönüp önüne baktı. Cebinden tırnak makasını çıkarıp, bekçiye uzattı:

“Gözlerim iyi değil oğlum, beceremiyorum. Rica etsem tırnaklarımı kesebilir misin?”

Bir an evvel buradan uzaklaşmak isteyen Bekçi Süleyman istemeye istemeye;

“ Çattık yaa! Tamam bakalım, ver keselim.” deyip kabul etti.

Makası tırnağa tuttururken sordu:

“Evde kiminle kalıyorsun amca?”

“Oğlum ve gelinimle kalıyorum.” dedi Hüseyin Emmi yüzünü dökerek.

Bekçi Süleyman tuttu kendini. Sözü uzatıp daha fazla üzerine gitmek istemedi. Tırnak kesimi bittikten sonra Hüseyin Emmi;

“Sağ ol oğlum.” dedi, teşekkür etti ve sonrasında Bekçi Süleyman’ın gözlerinin içine bakıp:

“Eve girmesine gireyim de bizi hayatta tutan evde biriktirdiğimiz yiyecekler mi yoksa bizim için çarpan, her an yanımızda var olduğunu bildiğimiz bir kalp midir?..
Ben kalbimin yarısını burada bıraktım oğlum, evde kime ne diyeyim, kiminle muhabbet edeyim! Sen ölümü yalnızca dışarıda mı gezer sanırsın?”

Bekçi Süleyman ne diyeceğini bilemedi. Şaşkınlığı belki de kendini bu yaşa gelmeye daha çok uzak gördüğündendi. Hüseyin Emmi’nin koluna girip ayaklandırdı. Acele etmesi gerektiğini düşündü. Vakit hayli ilerlemişti. Başkalarına da yetişmesi gerekebilirdi.

Hüseyin Emmi, eşinin mezarına yüreğinin derinliklerinden süzülen bin hüzünle bir daha baktıktan sonra bastonuna dayanıp ağır adımlarla:

“Gidelim oğlum, gidelim.” dedi.

Fuat Oskay

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kalp ağrısı..*' Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kalp ağrısı..*' yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KALP AĞRISI..*' yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
22.3.2022 12:19:09
Yetmişine merdiven dayaamış birisi olarak hüzünlendim ben de bu akıcı yazıyı okuyunca.
Böylesi güzel yazan genç arkadaşlar arasında olmakla yalnızlıktan uzağım şükrolsun.
Emeğe ve sanata saygımla esen kalın üstat.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL