İnsanoğlu hep kuşlar gibi gökyüzünde özgürce süzülmek istemiş, bu hevesle uçağı bulmuş bildiğim kadarıyla. Şiirlerinde, şarkılarında kuşlardan bahsetmiş:
"Kuşlar gibi ben bir yuva kuramadım!" "Allı turnam selam götür sevgilinin diyarına/Üzülmesin, ağlamasın belki gelirim yarına vay! "
Kimine göre kuşlar avlanmak için idealdir, Kimileri özellikle kışın balkonlarına ekmek kırıntısı bırakırlar ki görüp yesinler, aç kalmasınlar diye. Bizim balkona da gelirler. Karnını doyurduktan sonra etrafı pisleyip giderler. "Kış kışlığını, kuş kuşluğunu yaparmış" Lakin her kış aynı değil, her kuş da öyle.

Geçenlerde bizim çocuklar eve bir muhabbet kuşu alıp getirdiler. Yıllar önce de vardı. Hanım, "Her yeri kirletiyor, cefasını ben çekiyorum, çocuk büyütmek gibi çekilmez bu! Tiz bu evden gide! " diye talimatı verince, "Sen bilirsin" dediydim.Yıllar sonra şartlı izin alınmış meğer. Külfetini kim istiyorsa o çekecekmiş. Yani bizizm çocuklar kuşa bakacak. Bir yerde okumuştum, hayvanlar arasında büyüyen çocukların ruh sağlığı yerinde olurmuş.
Bu defaki kuş aynı renkte, mavi ve gri. Fakat huyları değişik, bunun öncekiyle alakası yok. Kapısı açık olduğu halde ara sıra çıkıyor, kafesin üstünde bir iki yürüyüp giriyor. Ya tembel ya da kafesini çok seviyor. Çocuklara bazen ikaz etmek gerekiyor:"Sorumluluk sizde, sakın ihmal etmeyin! Şayet açlıktan ölürse katil olursunuz ha!"
Yanımıza gelmiyor, tepemize konmuyor yabani. Yine de bizim onun yemini, suyunu verdiğimizin farkında diye düşünüyorum. Çünkü bize değişik makamlarda güzel sesini dinletiyor ve işini çok iyi yapıyor. Mesela keyfi yerindeyken seri, yemi bittiğinde aralıklı ötüyor. Gözlemlerime göre bana en ilginç gelen şuydu:Salıncağında kendini sallayabiliyor! Bunu nasıl yaptığını keşfetmem iki haftamı aldı Allah sizi inandırsın. Vardığım netice şu ki buna ’kuş beyinli’ denmez. Kafesin kenarından kendini salıncağa hoop atıyor, sonra gel keyfim gel. Küçücük mahluk, fizik ilmiyle alakalı bilgileri uyguluyor.
14.03.22