Takrir-i Sükun ülkede sükuneti sağlamak, genç Cumhuriyeti korumak, zaafa uğratmamak, yaşamasını ve sürekliliğini tesis etmek adınadır. Takrir-i Sükun Kanunu ülkede meydana gelen dış unsurların da desteklediği iç karışıklıkları, kışkırtmaları, isyan ve başkaldırıları engellemek ve bastırmak adına 3 Mart 1925 tarihinde çıkarılan bir kanundur. Kanun günümüzdeki anlamı itibariyle sıkı yönetimdir. Daha yumuşatılmış haliyle olağanüstühaldir. Kanunun uygulaması 1927 de ikinci kez iki yıl daha uzatılarak 3 Mart 1929 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır.
...

Her daim yeni bir sistemin oturmasının, yerleşmesinin önünde engeller bulunmaktadır. Özellikle bu yeni bir devletse, yeni bir yönetim ve rejimse mutlaka hoşnutsuzluk duyanlar zaaf ve zayıflıklarından faydalanacak olanlar olacaktır. Nitekim Cumhuriyet’in karşıtları boş durmamışlar ve halkı ayaklandırmaya çalışmışlardır. Burada kararlılık oldukça önemlidir. Bu meselenin ya üzerine gideceksiniz ya da altında ezileceksiniz. Nitekim Takrir-i Sükun Kanunu çıkarılarak kararlı duruş sergilenmiştir.
...

Bunun neticesinde ülke selamete çıkmış, Cumhuriyet yol almış, sistem oturmuştur. Zaman zaman boşluklardan sızmalar olsa da duraksamalar inkıtalar yaşansa da yolunu bulmaya çalışmış, ışığını saçmış, önümüzü aydınlatmıştır.
...

Cumhuriyet yaşamalı ve hep yaşatılmalıdır. İçerden ve dışardan yıkmaya çalışanlara asla fırsat verilmemelidir. Varsa boşluklar onarılmalıdır. Surda gedik açılmamalıdır. Tüm insanımız ona sahip çıkmalıdır. Çünkü geleceğimiz ve onurlu duruşumuz ondadır. Demokratik laik sosyal hukuk devletindedir.



Kemal GÜL
12.03.2022