Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aygün Deniz
Aygün Deniz

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ ***

Yorum

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ ***

6

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

946

Okunma

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ ***

*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ ***

Yeniden dönebilsem diye düşünüyorum, dönsem o renkli düşlere.

Sahi insan yeniden dönebilir mi o çocukluk günlerine...

Sabahları uyanışımız ; radyodaki o güzel şarkılarla şen bestelerle sanki bir bayram sabahına uyanırdık. Çok kardeşlerdik ev her an bir curcunaya dönerdi , bizim sesimiz , bazen birbirimize küçük takılışımız sayesinde ...
Ama kahvaltı sofrasına oturduğumuz o şen sabahları hiç unutamıyorum .

Okul taatil değilse , kahvaltıdan sonra hazırlanır okul yoluna çıkardık. Ne çok severdim okulu. Sanki orası ikinci evimiz ; öğretmenlerimiz bir anne bir baba şevkati ile sararlardı renkli dünyamızı.

Çoğu zaman derslerimi dedemle yapardım. Daha çok edebiyat dersi dedemin işiydi, onunla şiirler okur şiir ana fikirlerini, anlatımlarını hep onunla yapardım. Dedemin de öğretmen olması bu çok çocuklu evde işe yarıyordu.
Okulda öğretmen , evde de öğretmen olması beni çok mutlu ediyordu.Bu yüzden tek düşündüğüm meslek öğretmenlikti.

İşte böyle hayatın renkli düşlerinde koştururken , okul taatil olduğu zamanlarda da ailemiz bizi çok sevdiğimiz memleketimiz Halfeti’ye götürürlerdi. Orası bizim için küçük bir taatil yeri, ailenin diğer fertlerinin bulunduğu bu yer en büyük eğlencemiz olurdu.

Halfeti sabahlarında daha bir renkli düşler içinde uyanırdık. Dayımın evinin o büyük bahçesine kocaman bir sofra açılmış her sabah bizi beklerdi. Ve bahçenin bir köşesinde erik ağacının altına kurulan plak çalarda eski şarkılar döner dururdu ; bunu çok seviyordum . Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla , Hafız Burhan lar. Ben hep bunları dinlerken ; bu şarkıları ve bu sanatçılar öyle ruhuma yerleşmişti ki dilimde onların şarkıları ile bambaşka bir rüyada yaşıyor gibiydim.
hele burada gül zamanı gelmişsek sabahları gül kokusu doldurur evleri.
her tür gülleri ile özellikle siyah gülü ile tanınır halfeti...
her sabah burdaki günlerimiz bir başka güzel rüya gibi geçerdi. halfeti kasabasının içinden fırat nehri geçer. bu nehir daha bir güzelleştirir bu beldeyi.fırat kıyısı bahçeler bir başka güzeldir.buranın en belirgin bitki ağaçları, nar,incir, dut,erik,fıstık ve ek olarak yetiştirilen muz, portakal, kebat denilen portakal benzeri reçeli yapılan bir türü.kokulu gülleri,siyah gülü, yeşil gülü ve nergis ayrı bir güzellik katar halfetiye.

İşte çocukluğuma renkli düşlerinin dolduğu Halfeti sabahları geziler kahvaltıda planlanır ve bizi ya Fırat’ın karşı kıyısındaki tanıdık ve akrabalara çaya veya yemeğe gideriz. Ya da ; Başbostan denilen dedemin bahçeleri bulunan yerleri gezmeye giderdik. Başka bir gün de Çekem denilen semtini ziyarete giderdik.

O gün de dereye ve pınara karar vererek en yakın yerlerden başlardık. Kahvatıdan sonra hazırlanıp yola çıktık. Dere boyuna giderken önce ismi - eşek pınarı- dedikleri pınara geldik... bu pınar buz gibi suyu dağın kayaların içinden çıkıp gelir, akan suyunun gözüne bir incir yaprağı yerleştirilip suyunun kovalara daha iyi gelmesi için bu yöntemi bulmuşlar. Bizimde hoşumuza giderdi...

Pınardan sularımızı içtik ve dereye doğru yollanırken ben : ’ bu ismi beğenmedim pınarın ismini ’Aşk Pınarı ’ koyalım ’ dedim. Tabii bu bizim aramızda değişti... yine oradaki insanlar eski ismini söylerler.

Dere boyu yürürken solumuzda yüksek duvarlar ve derenin akıp giden yolunun üst kısmı, sağ tarafta ise yüksek kayalıklar yine bu kayalıkların üst kısımlarında evler ve bahçeler var. Kayalıklardan sarkan çeşitli bitkiler yosun tutmuş bu kayalardan küçük su tanecikleri akar yola doğru...bu hoş bir manzara sunar tabiata. Yürürken üzerimize dutlar düşer eğer dut zamanı ise... yol kenarında olgun narları koparıp yiyerek yolumuza devam ederiz.

Dere ayrı bir güzellik ; buranın üst kısımlarında bahçeler evler ve deredeki eski değirmen içerisinden akan sular etrafa saçılarak akar. Önce dereyi gezeriz, kurbağalar hep bir ağızdan şarkılar söyler sanki derenin şarkısı gibi... Ya yandan çarklı yengeçler ; yan yan yürürken ben onlardan çok korkardım. Yengeçleri sevmiyorum . Diyorlar ki çocuklar ’ Yengeçler ısırınca siyah eşekler bağırıncaya kadar bırakmazlarmış’ Bizimle gelen komşu çocukları ise ellerinde taşlarla kurbağa ve yengeçleri kovalar dururlardı. Ama her şeye rağmen çocukların onlara zarar vermesini istemesem de çocuklar onları öldürüyorlardı.

Oysa onlar bu derenin bu renkli dünyanın canlıları oralara can veren süsleyen.
Dere kenarındaki çeşitli yenebilen otları toplardı annemler yemek için.

Sonra bizi değirmenin içine doğru yürütür tabii biz çarpışarak akan suda ıslanırdık. Onlar zorla da olsa bizi bu sularda bir boy da olsa yürütürlerdi. ’ Nazara iyi gelirmiş ’ derlerdi de ne kadar doğru bilemem.

Biz yine şarkılar söyleyerek derede gezerip çaylarımızı içip o gün ki güzelliklere doyamadan eve dönerdik.

ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ BİRİNCİ BÖLÜM...


Günay Koçak 9.3.2020













Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
*** çocukluğumun renkli düşleri *** Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz *** çocukluğumun renkli düşleri *** yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
*** ÇOCUKLUĞUMUN RENKLİ DÜŞLERİ *** yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aygün Deniz
Aygün Deniz, @aygun-deniz
11.5.2022 22:49:53
Hatıralara dönmek bir yerde mutlu ediyor...
türkü diyarı
türkü diyarı, @turkudiyari
9.3.2022 22:49:55
10 puan verdi
Hikayeniz dahada güzelleşmiş.
Güzel günleri yad etmek..
çocukluğu, gençliği. özlemek
gündemin sıkıntılarından bir an olsun ayrılıp geçmişedoğru yelken açmak
karanlıklara inat aydınlığı yaşamak,
İnsanoğlu için güzel bir duygudur geçmişi yaşamak
içinde bulundumuz ortamı bir kenara koyup
oysa belki bu sıkıntılı anlarımızında bir güzel yanı vardır belki
bu günler geçince özleyeceğimiz günler
Sayenizde Halfetiyi gezmek nasip oldu
yine çok güzel hikayeler yazmanız dileğiyle selamlar saygılar.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
9.3.2022 21:30:43
güzel günlerdi
hey gidi hey

yine de devamı geleceğine innaıyorum canım


biz iyi oldukça

umut ettikçe


illa ki


sevgilerimle canım
direniş
direniş, @direnis
9.3.2022 21:16:26
harika olmuş. devamını bekliyorum
yalın türkçemizle yazılmış, bi solukta okudum.
yüreğine sağlık.
tebrikler sevgili Günay.
sevgiler, selamlar
Aygün Deniz
Aygün Deniz, @aygun-deniz
9.3.2022 12:29:48
Öykümü bu gün tamamladım...

Beğeniler için teşekkür ederim.
türkü diyarı
türkü diyarı, @turkudiyari
8.3.2022 21:08:41
10 puan verdi
Ah o eski günlerimiz...
Aile içerisinde curcuna, herkes birbirine çaka satar..
Ne güzel mutluluk dolu ailemiz.
Soframızda küçük büyük, herkes başlarken; bismillah
Kalkınca; Elhamdülillah.
bahçemizde türlü renkten çiçek
Elinize yüreğinize sağlık
güzel bir hikaye
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL