Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hazal  Karadağ
Hazal Karadağ

Kar Sızısı

Yorum

Kar Sızısı

1

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

660

Okunma

Kar Sızısı



Allah-u Ekber dağlarından geliyorum. Doksan bin evladın kardan yorgana sarılıp ebedi uyuduğu şehitler diyarından.

Karlar bir seccade gibi serilmiştir çam ağaçlarının kıyılarına. Soyum Kafkaslar diyor ölmüş atalarım. Çokta mühim değil hani dünyalı olduktan sonra.
Neden mi anlatıyorum soyağacımı, merak edenlere kısa not; bu dünya misafirliğinin merdivenlerine attığım geçmiş çocuk adımlardan bahsedeceğim biraz da.

Sarıkamış uzun seferlerin düzenlendiği, doğu ekspresinin uğrağı, kristal kar tanelerinin ritmik dans ettiği çam ağaçlarıyla büyüleyen memleketim. Yıllar oldu yolunu tutmayalı. Yıllar oldu bu hasret evet, seherde güneşin gözlerimle buluşmaması, serçeçik kuşlarının kulaklarıma dokunmayışı yıllar oldu.

Nasıl bir özlem rutubetli kederli ah anlatamam… Henüz 12-13 yaslarında Ortaokul öğrencisiydim. Kapkara önlükle kar beyaz umutlar düşlerdim. Saçlarıma henüz beyazlar dokunmamıştı, yüreğime hüzün. Kar çiçeği öperdim içtenlikle adının kardelen olduğunu öğrenmeden evveli. Kar tanelerinin şekillerine hayranlıkla bakardım okul yolunda. 3 km’ lik okul yolunda uyuşan ellerimi hohlaya hohlaya okula vardığımda yüzümün büsbütün uyuşuk, mimiksiz, ellerimin ise hissizliğiyle ağlama isteği doğardı. İçimin üşümesine, dişlerimin birbirine vurmasına engel olmazdım.

Okula vardığımda, kıpkırmızı burunla ısınmaya çalışırdık sobanın başında, benim gibi okul yolunda üşüyen arkadaşlarımla. Ve o muazzam sızı başlardı ellerimizde. Kar sızısı dedikleri yani. İlk iki ders kalem tutamazdı ellerimiz. Üşümüşlük ve hissizlik anlayışını iyi bilirdi öğretmenlerimiz.

Bazen okula giderken şehrin babacan Sultan abisi denk gelir dolmuşuyla alır okula bırakırdı ben ve benim gibi yürümek zorunda kalan çocukları. Aklımda iyi bir insan olarak kalan Sultan babayı her andığında dua etmişimdir mutlaka.

Kim fark ederdi ki bir çocuğun üşüyen yüreğini. Yok oluşunu görmediğimiz var oluşların farkındalığı desem yeridir.

Nasıl mı?

Etrafınızda sessiz sakin fark edilmeyi bekleyen birileri olduğunu düşündünüz mü hiç. İşte çocuk yüreğimle fark edilmeyi bekleyen minik adımlarımla kara isyan ederken Sultan baba geçip gitmezdi her gördüğünde. Durup dolmuşun kapısını açıp -ki tıka basa olsa da dolmuş- gel içeri minik serçe der dolmuşa alır okula bırakırdı.

Çocuktum fark edilmeyi bekleyen kalabalıklar içinde görünmeyen ufak, sıska, çelimsiz bir çocuk. Şimdi ben etrafımda ki fark edilmeyi bekleyen, yüreği bedeni çocuk kalan herkesi görmenin huzuruyla o günleri anmaktayım.

Hadi telkin edin aklınızı. Sıyrılın sanrılarınızdan. Bir nefeslik düşünün mesela!
Merhamet nasıl öğretilir siz ce?

Çocuktum ve boyumu geçen kar yığınları arasında okula giderken titreyen adımlarımıza merhem olurdu Sultan baba. “Seni önemsiyorum çocuk “derdi adeta. Gülümseyen çehresiyle “gel çocuk yürüme daha fazla” der para bile almazdı çoğunlukla.

Ve o gülümseyiş ısıtırdı içimi güvenden yana.
O günlerde iyi bir insan olmanın bedava olduğunu öğrendim.
O günlerde büyüdüğümde iyiliğe uzanan el olmayı diledim.
O günlerde kar kaplı şehrimin iyiliğe uzanan eliydi Sultan baba.


Belki o farkında değildi ama çok şey kattı o küçük kıza.

Hazal Karadağ

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kar sızısı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kar sızısı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kar Sızısı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sıfırnoktası
Sıfırnoktası, @sifirnoktasi
23.2.2022 09:22:44
Tebrik ederim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL