3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
745
Okunma
Her ne iş yaparsanız yapın, mutlaka sevginizi katın derim
Severek yapılmayan işten inanın kimseye fayda gelmez.
Dedikten sonra sizlere aşağıda anılarımdan bir bölüm aktarıyorum
İyi okumalar dilerim.
Bir öğle paydosunda, işyerinin yaklaşık 400 kişilik yemekhanesinde aç karnımı doyurmak üzere tam oturmuştum ki,
Şirket Genel müdürümüz de, elinde ki nevalesiyle müsaadenizle, size eşlik etmek isterim Müslümcüm diyerek, karşıma oturdu.
Üç beş oradan buradan muhabbete başladık tabi, anlayacağınız muhabbetin en koyusu derler ya hani, o cinsten.
Müslümcüm, sana samimi bir soru sormak istiyorum dedi,
ancak anında ve de kelime seçmeden yanıt vermeni istiyorum diye de uyarı yaptıktan sonra, benimde tabi ki buyurun sorun ne sormak isterseniz sorunuzu, tabi ki anında ve kelime seçmeden yanıtlayacağım söz dedim.
Bak Müslümcüm, şu yemekhanede bir tane dahi kişinin yüzü gülmüyor, tek istisna sensin, bunun sırrı nedir? Gerçekten öğrenmek istiyorum.
Ancak dediğim gibi lütfen kelime seçmeden yanıtlarsan sevinirim diye de ilave etti.
Kendisine; iştahsız yemek yenilirse ne olur? Sorusuyla yanıt verdim.
Nasıl yani açar mısınız ne demek istediniz diye tekrar sordu.
Kendisine, rahmetli babamın sözüdür diyerek… Tırnak içerisinde;)) ‘’Oğlum gönülsüz s.…ten çocuk dahi şaşı doğar’’ derdi rahmetli deyince,
Ortalık biranda Genel müdürümüzün kahkaha tufanıyla yıkıldı sanırsın, tüm asık suratlar manzarası masamızda birleşti o an.
Kıssadan hisse o ki, güne gülümseyerek ve de günaydın diyerek başlayınız dostlarım.
Gülümsemekten ölmezsiniz, bir selam vermekten bir yerleriniz eksilmez.
Yeter ki, samimi olsun yapmacık olmasın ve de en önemlisi;
Maskelerinizi kırınız! Hatta mümkünse gömün derim.
Saygılarımla.