Çağdaşlık hilebazlık!
Biz buna inanmasak,
Çağdaşlar hilebazdır.
Dost bilip kanmasak!

Günümüz dünyasında haksızlık, sömürü, zulüm, vahşet insanları en çok düşündüren konular olmuştur. İşçi kesimi, emeklerinin sömürüldüğünü savunurlar. Sömürülen sadece işçiler değil köylü, esnaf, memur, toplumun bir çok kesiminin, milyonlarca insanın sömürüldüğünü de görelim!..

Emeğin sömürüldüğünü haykıranlar, hedef olarak sadece özel sektörü görüyorlar. İş yerindeki emek sömürüsüne karşı insanlar kışkırtılır. O halde sormak lazım, emek sömürüsü neden sadece iş yerlerinde, fabrikalarda aranıyor? Oysa, toplumun tümü sömürü kıskacı altında eziliyor…

Ülkemizde, sömürü düzenini destekleyen gizli eller vardır. O eller resmi ideolojinin ta kendisidir. Devlet eli emperyalizme kapı açıyor. Ekonomik yönden baskılar kuran despot rejimler emperyalizme zemin hazırlıyor.

Çağdaş laikler, sömürü sınırlarını öylesine genişlet ki saymakla bitiremezsiniz. Bunun adına kültür emperyalizmi deniyor. Şarkıcılar, tiyatrocular, sinemacılar, televizyoncular insanlarımızı sömürüyorlar.. Toplumun ilgisini çeken iletişim araçları da millete hizmet ettiklerini sanıyorlar. Bunların ne derece art niyetli oldukları meydandadır. Laik çağdaşlar, kültürel konular da vatandaşlara hangi içtimai meseleyi öğretmişler ki? O çağdaş yobazların asıl gizli maksatları toplumu kültürel yönden sömürmektir.

Vatandaşlara her gün kadın, fuhuş, içki, kumar reklamı yaparak onları bu şekilde kötü alışkanlıklara köle ettiler. Sonun da insanları sokaklara, kaldırımlara, hapishaneye tımarhaneye mahkum ettiler! Bunları teşvik eden devlet suçludur. Ülkemizi yönetenler acaba hangi çağdaş gayelere hizmet ettiklerini sanıyorlar?..

NAZIM TAŞTAN