Yıl 2009 Çaycuma
Eylül sonları güzel bir sonbahar günü
kağıt fabrikası boşalan lojmanlzrının yüksek okul öğrencilerine
yurt olarak verilmiş olan sahada bakımsız ama kullanışlı spor sahasına
ara yollardan gidiyorum. Lojmanlar arası dulda bir yerde ıkı gencin
sarmaş dolaş olduklarını görünce yönümü deyiştireyim derken ayak
seslerimi duymuş olacaklar ki ayrıldılar, ayrıldılar ama mahçuplar
yüzüme bakamıyorlar. kız kendine saçına başına düzen verirken ben de
yanlarına varmış oldum. 16 17 lerinde en ateşli sevgi dolu aşk dolu
delikanlı yaşlar.
’ Nasılsınız genler’ Ses yok başlar yerde.
’ Öğrenci olmalısınız’
’ Evet’ diyebildi oğlan.
Niye susu pussunuz?’
’ Kızacaksın sandık’
’ Kızılacak ne var ki’
Yüzleri güldü
’Ha şöyle dedim devamla gelin şöye’
Yaklaştılar
’ Tutuşun bakalım elele’
Elleri kenetlendi. hayretle bakışıyorlar.
’ Bakın gençler şimdi sizi birbirinizle nişanlıyorm’
Bildiğim duaları okuyorum.
’Şu kuşlar tanık olşun. Düyününüzde beni davet
edersiniz inşasllah.
Hala bekliyorm