Eylül sonları güzel bir sonbahar günü
Sonbaharı güzeldir başkentin.Haftasonları Kızılay’da gezinmenin
keyfine doyum olmaz. Kalabalığı Beyoğlunu aratmaz. Bulvar insan seli
Sakarya birahaneleri Gökdelen civarı kitapçılar karınca yuvası, oğul vermiş
arı kovanı uğultusu... Dostkitap evinden alacağımı aldım Sıhıye köprüsünde
dolmuşa binecem. Balıkçıoğlu İşhanı önünden geçerken Av. Fevzi Beye
uğrasam mı biraz da yorulmuştum haydı uğrayayım.
Ofisindeydi. Bir de konuğu vardı. Açaba müvekillerinden midir .O odaya
girmeğe çekindim. Görünce:
- Ooo! Gel, gel dedi. Odaya girdm. Selamlaştık. ’ Otur1’ dedi yer göterdi.
Bizi tanıştırdı: ’ Elli yıllık arkadaşım’ dedi. ’Ne güzel’ dedim, kutladım.
Konuğu , bana elini uzatıken ’ Kendisiyle barışık insanları severim’ dedi.
Ev shibi ’ öyledir hakimim dedi devamla biz de senden söz ediyorduk’
’Hayırdır ’.Arkadaşına ’ işte şiirin şairi’.b
Ben ’ eştefurla ben kim şailik kim’ değince, ’Haydı yazarı diyelm’ dedi gülüştük.
Sözüne devamla: ’ Taa ortaokulda arkadaız. Liseyi bitirince Ünersite için
Malatya’dan yine beraber gelmiştik.Dil Tarih bahçesnde kalabalığa karıştık.
kayıt için bekliyoruz. Kızlar oğlanlar konuşmalar tartışmalardallarda kuş
cıvıltıları Ne güzel günlerdiumutlu heyacanlı.’
’ Ne mutluluk yarım asırlık dostluk’ dedim daha nicesi dileğinde bulundum.
Konuk arkadaş orada asılı tabloya bakarak’ aydı bir şeyler yaz da dostluğumuzun
bu anını ve sözünü ettimiz o günümüzü belgelemiş olalım’
Şunu karalamış oldum
Bir zamanlar mevsi,mler hep bahardı
dallarda ötüşen türlü bahar kuşları
ufuklar ötesinde mendil salayan
peri kızları hayallerimize ufuklar dardı
Güvercin yürekli kartal kanatlı
Malatyalı iki kafadardık